Ziberman, Itamar Gov’un Şeylerin Ailesinde adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Adını, Mary Oliver’ın “Wild Geese” (Yaban Kazları) adlı şiirinin bir dizesinden alan sergi, gelenekler, kökler, bize miras kalan ve doğuştan bize aktarılan bilgilerin özünde bireysel ve kolektif kimliklerin oluşmasını sorguluyor.

İki bölümden oluşan yeni serginin merkezinde yer alan Sag mir wo die Blumen sind, adını halk şarkıcısı Pete Seeger'in 1950'lerde söylediği savaş karşıtı bir şarkıdan alıyor.

Judith Butler’ın toplumsal cinsiyetin performatif doğasını vurgulayan teorisi, sanat dünyasında cinsiyet normlarını sorgulayan ve dönüştüren yaratıcı bir devrim başlattı.

Sanal gerçeklik platformu Vortic’in yayımladığı yeni raporda, dijitalleşmenin çevresel yararları net şekilde ortaya konuyor ve kısa vadede çözüm olarak hibrit yaklaşım öneriliyor.

Peabody Essex Müzesi, sanat dünyasında yükselen sosyal medya etkisinden faydalanmak amacıyla iki içerik üreticisini kadrosuna kattı.

Nuri Bilge Ceylan, Yolda sergisinde Türkiye’den Çin’e, Cezayir’den Rusya’ya uzanan fotoğraflarıyla Batı’nın “öteki” olarak gördüğü diyarlara ayna tutuyor. Baudelaire’in şiirselliği, Nietzsche’nin yolculuk fikri ve Simmel’in kent eleştirisiyle buluşan bu görsel anlatı, izleyiciyi zamanın akışında kaybolan insan hikâyeleriyle baş başa bırakıyor.

“Osmanlı’dan Günümüze Kahve” yazı dizimizin sonuncusunda Safa M. Özütürk, kahvenin farklı coğrafyalarda ve kültürlerde kendine özgü izler bırakarak 20. yüzyılda nasıl toplumsal ve kültürel dönüşümlerin simgesi haline geldiğini ve ulusal kimlik inşa süreçlerinde önemli bir rol üstlenmesini anlatıyor.

Prömiyer, son beş yıl içinde üretilen eserlere tahsis edilecek.

Sanat ve Hayat, Sarp Evliyagil ve Ulaş Değirmenci koleksiyonlarından 18 sanatçının eserlerini izleyiciyle buluşturuyor. 13 Temmuz’a kadar Müze Evliyagil’de açık olacak sergide sanatçıların eserleri, toplumsal ve tarihsel dinamiklerle şekillenen bir arşiv olarak sunuluyor.

Etkinliğin bu yılki edisyonunda, yaklaşık 200 sanatçının 650'den fazla eseri yer alıyor.

Müzeler ve galeriler şimdilerde yeni bir dijital sanat mekânı türüyle çalışma fırsatı yakalarken, serbest dolaşımlı sanal gerçeklik (VR) başlıklarını kullanan çok sayıda kullanıcıya kültürel miras öykülerini etkileşimli şekilde anlatma gücüyle tasarlanmış bu mekânlar tüm dünyada yayılıyor.

Münter’in Kandinsky beim Landschaftsmalen eserindeki sevgi ve manzara arasındaki etkileşimden yola çıkarak, sanat, duyguları nesnel etkilere dönüştürerek izleyiciyi dünyayla duyarlı bir bağ kurmaya davet eden bir araç mıdır?

Aynur Gürlemez Arı’nın Venedik Bienali’nde Türkiye: 1895-2022 adlı titiz arşiv çalışması, Türkiye’nin Venedik bienallerindeki temsilini yeniden şekillendiriyor ve eksik yazılan tarihe ışık tutuyor.

Nefeli Papadimouli’nin THE PILL'deki Skinscapes sergisi, içinde bulunduğumuz atomize çağda kolektif bir alan sunuyor.

17-26 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek olan Singapur Sanat Haftası, müze sergilerinden, tek seferlik pop-up'lara uzanan kapsamlı bir program sunuyor.

Müze tanıtımı için ücretli Instagram influencer’larıyla çalışan reklam ajansları var. Peki gerçekten görünürlüğü artırmak ve yeni kitlelere ulaşmak için binlerce dolar harcamaya değer mi?

Lyon Bienali’nin 17. Edisyonu’nda küratör Alexia Fabre, genç sanatçılara geniş bir yer ayırarak çağdaş sanata bakışını ortaya koyuyor.

Sosyal medyanın insan ilişkilerinden sanat dünyasına uzanan yıkıcı etkilerini ele alan Josh Kline, distopyanın izini sanatıyla sürüyor

Ekonomist Clare McAndrew tarafından kaleme alınan çalışma, Japon koleksiyoncuların sanat fuarlarında veya internette dünya ortalamasından çok daha az alışveriş yaptığını da ortaya koyuyor.

Cem Ersavcı’nın ölümünün 10. yılı anısına Espas Kuram Sanat Yayınları tarafından yayımlanan kitap, sanatçının ilk yıllarından itibaren çok yönlü üretimini keşfetme olanağı sunuyor.

19. yüzyıl İstanbul’unda kahve toplumsal hayatı şekillendiren bir ritüel haline geliyor. Kahvehaneler, farklı sınıf ve kültürlerden insanları bir araya getiren çok yönlü mekânlar olarak dikkat çekiyor. Kahve ticaretinin Yemen’den Güney Amerika’ya yöneliyor ve kadınların kamusal alanda görünür olmaya başlıyor.

Tokatlıyan Han’ın geçmişle bugün arasında kurduğu köprü, Polifonik Bir Bahçe sergisiyle hayat buluyor. Eda Yiğit küratörlüğündeki sergi, hanın belleğiyle 11 sanatçının üretimlerini buluşturuyor.

Genel Yayın Yönetmeni Berrak Göçer'in The Art Newspaper Türkiye'nin aralık-ocak sayısında yer alan editör mektubu.

Moda yazarı Derek Guy, David Hockney’den Njideka Akunyili Crosby’ye kadar giyim tarzını en beğendiği sanatçıları derledi.

Berkay Tuncay’ın SANATORIUM’da 20 Eylül-2 Kasım 2024 tarihleri arasında izleyiciyle buluşan sergisi CLICKTRANCE, iletişim araçlarının baş döndüren hızla başkalaşıma uğradığı bir çağda, aktarımın özünde neyin durduğu üzerine düşündürüyor.

Lübnan’da birçok galeri kapandı, çalışanlar ve sanatçılar kaçtı ama kalıp yola devam edenler de var.

Pg Art Gallery, Hasan Pehlevan’ın Yeniden Sunum, Form, Matematik ve Görsel Algı isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

Global sanat piyasasının önde gelen müzeleri, güneş batınca şehrin en gözde eğlence mekânlarına dönüşüyor.

Arter bahara dek Yasemin Özcan’ın Eda Berkmen küratörlüğündeki Islak Zemin başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Derzlerine birçok potansiyel sığdıran sergi görünürlüğün, yasın ve neşenin tek kişilik iş olmadığını hatırlatıyor.

Yakın zamanda yayımlanan kitaplardan oluşan “Ayın Kitap Seçkisi” bölümümüze hoş geldiniz. Çoğunlukla sanat odaklı olsa da genel olarak radarımıza takılan kitaplar, yayınevlerinin anlatımıyla her ayın son çarşambası sizlerle buluşuyor. İşte bu ay sizler için hazırladığımız öneriler.