Golden Opulence
Gelenekten Geleceğe Bir Mirasın Hikâyesi: Golden Opulence
Beymen’in geçtiğimiz aylarda büyük ses getiren Golden Opulence sergisi, serginin küratörlüğünü üstlenen Laurence Benaïm’in kaleme aldığı, projenin ilham kaynaklarına ayna tutan aynı isimli koleksiyon kitabıyla ölümsüzleşti.
Geçmişin İhtişamlı Ganimetleri
Egzotik kültürümüzün önemli parçalarından biri olan geleneksel kıyafetler, değerli pek çok koleksiyonerin radarında. Beymen, sergi süresince koleksiyonerlerinin nadide parçalarından bir seçkiyi zengin renk seçenekleriyle meraklısına sunuyor.
Bir Cepkenin Gece Elbisesine Zarif Dönüşümü
Dilek Hanif cepken formunu, tafta ve tülle bir gece elbisesine dönüştürerek Golden Opulence sergisinin vitrinlerine taşıyor.
Referanslarını Sanattan Alan Elbise
Sanatın ifade etme teknikleri arasında yaratıcı fikirlerin gerçekleşmesi için kullanılan trompe l’œil (göz aldatımı), bugün moda tasarımında da sıklıkla kullanılıyor. Bir elbisenin keman olma yanılsaması her ne kadar sürrealist bir yaklaşımsa el dokumasıyla gösterişli ve çarpıcı bir kumaş desenine dönüşmesi de bir o kadar gerçek. Desenler, kalıplar, dokular, alacalı bulacalı renkler, birbirinden farklı motif ve kumaş görüntülerinin arkasında ciddi bir emek, zanaat ve düşünce gücü var.
Duyguların ve Seslerin Yazarı Laurence Benaïm
Görselin, biçimin, desenin ve rengin aşık attığı moda dünyasında, gördüklerini değil hissettiklerini yazmayı kendine misyon edinmiş, Fransa’nın saygın moda yazarı ve küratörlerinden Laurence Benaïm, Beymen’in 50. yıl projesinin yaratıcı değerlerinden biri. Editions Assouline Paris’in editörlerinden Benaïm, “eksiksiz bir form repertuvarı ve yaşayan bir ansiklopedi” şeklinde tanımladığı Golden Opulence kitabının yanı sıra eşzamanlı düzenlenen aynı isimli serginin de küratörlüğünü üstleniyor. İstanbul deneyimi süresince Türk kültürünün; misafirperverliğinin, lezzetlerinin ona hissettirdikleriniyse başka hiçbir duyguyla kıyaslayamayacağını söylüyor.
Beymen’in “Işıltı Miras”ı: Bir Sanat Eseri Olarak Mücevher
Mücevher, her kültürde ve tarihin her döneminde gücün, büyüklüğün, görkemin ve ihtişamın sembolü oldu. Tıpkı bir sanat eseri gibi el emeğiyle ilmik ilmik işlenen ve yaratılan bir aksesuvarın geçmişi insanlık tarihi kadar eskilere dayanıyor. Gerçekleştirdikleri tasarımlarla Türkiye’yi dünyada en iyi şekilde temsil eden, mücevherin kültürel mirası olmaya aday dört değerli isme, parçası oldukları Beymen’in 50. yıl kutlamalarını, lüks kavramını ve tasarımlarını sorduk. Aida Bergsen, Begüm Khan, Ece Şirin ve Sevan Bıçakçı, Golden Opulence’ın yazarı Laurence Benaïm’in satırlarına ithafen, “Işıltılı Miras”ı korumak ve geleceğe taşımak için var güçleriyle yaratmaya devam ediyorlar.
50 Yıl Aşkına Golden Opulence
Global lüks moda markalarının buluşma noktası Beymen, yarım asırlık varlığını, şanına yakışır bir sergiyle, adına tasarlanmış bir kitapla ve sonsuza kadar akıllarda kalacak bir belgeselle ölümsüzleştiriyor. Sergiye ve kitaba adını veren Golden Opulence, lüksün 500 yılına ithafen refahı, kültürel mirası, Doğu ve Batı’nın kesişimini ifade ediyor.
Yarım Asırlık Başarının Sırrı: Bir Markanın Arkasındakiler
Beymen’in yönetici kadrosundan Polat Uyal ve Elif Göktaş’la Golden Opulence sürecini, markanın konseptini, yarım asırlık başarısını ve lüks moda pazarındaki liderliğini konuştuk.
Lüksün 500 Yıllık Doneleriyle Beymen’in Gelecek Manifestosu
Tophane-i Amire’nin tarihî ve büyülü atmosferi, sanki kılık değiştirerek Beymen’in elegan ve yenilikçi ruhuna bürünürken, Golden Opulence gelecek ve geçmiş kesişimi konseptiyle kurgulanıyor.
Beymen’in Siluetleri
Golden Opulence’ın fütüristik kurgusu, logo ve kimliklerinden sıyrılan dünyaca ünlü moda markalarının ve tasarımcıların heykelimsi eserlerini ağırlıyor. Masalsı temalar eşliğinde, sanki kumaşlar vücut bularak siluet halinde diziyorlar.