Art Basel Hong Kong'un 11. edisyonu bu hafta başında kapılarını açarken, bu yıl 40 ülke ve bölgeden 242 galerinin yer aldığı fuara hevesli koleksiyonerler akın etti. Giriş kuyruğunda bekleyen iki genç Asyalı koleksiyoncudan Güney Koreli bir moda tasarımcısı olan Youngho Kuk da vardı ve The Art Newspaper'a 30.000 ila 70.000 dolar arasında bir bütçeyle bazı "sanat enstalasyonları" satın almak istediğini söyledi.
Aralarında finans sektöründe çalışan Hong Konglu koleksiyoner Ruby Huang'ın da bulunduğu diğer genç Asyalı sanat alıcıları da VIP ön izleme için sıradaydılar. Huang, Mai 36 Galerie'de bulunan Kübalı ressam Michel Pérez Pollo'nun bir eserine bakıyordu, genç kadın "Art Basel Hong Kong'daki birçok galeriyle iyi bir ilişkisi olduğunu" da sözlerine ekledi. Bu genç koleksiyonerler Asya'da giderek büyüyen pazar eğilimini yansıtıyor. UBS/Art Basel tarafından bu ayın başlarında yayınlanan sekizinci yıllık Küresel Sanat Piyasası Raporu'na göre, "özellikle Çin'de önemli sayıda yeni, genç ve hırslı koleksiyoncu piyasaya giriyor ve sanat fuarları gibi etkinlikler simsarlar ve galericiler için bir satış hattı oluşturuyor."
Bu yeni koleksiyoner akını Asya sahnesini güçlendiriyor; Çin anakarası ve Hong Kong da dahil olmak üzere Çin, İngiltere'yi genel ekonomik yavaşlamanın ortasında bile (17'ye kıyasla %19’la) ikinci en büyük sanat pazarı olarak geride bırakıyor. Clare McAndrew tarafından kaleme alınan rapora göre, "Covid sonrası alıcıların birikmiş müzayede envanterlerini kapması ve Hong Kong'un büyük fuar ve sergilerinin tam ölçekli programa dönmesiyle faaliyetler arttı ve Çin'deki satışlar %9'luk şaşırtıcı bir artışla 12,2 milyar dolara ulaştı."
Hong Kong ve Şanghay'da yaşayan galerici Pearl Lam, The Art Newspaper'a, Çin'de sanat eseri satın almanın artık çok moda olduğunu söylüyor. "Bir zamanlar burada herkes golf oynardı; şimdi sanat satın alıyorlar. Bu modayı bu tür koleksiyonerler için bir tutkuya dönüştürmeliyiz. Çin'deki genç koleksiyoner kitlesinin daha fazla harcanabilir gelire sahip olduğu doğru, bu da ebeveynlerinin ne satın alacağını etkileyebilecekleri anlamına geliyor," diye ekliyor. Galeri Maggi Hambling, Jana Benitez ve Antony Micallef gibi sanatçıların fiyatları 25.000-180.000 dolar aralığında seyreden tablolarını sattı.
Yeni alıcılarla bağlantı kurmayı uman başka galeriler de var. New York'tan YveYANG galerisi, Brooklynli sanatçı Huidi Xiang'ın 10.000 doların altında fiyatlara sahip bir dizi eserini sergiliyor. Galeriden bir sözcü, "Son yedi yıldır bölgedeki büyük sanat fuarlarına aktif olarak katılıyoruz ve Asya'daki mevcut müşterilerimizle yeniden bir araya gelmeyi dört gözle bekliyoruz," açıklamasını yaparken, daha genç ve farklı sanatçılar arayan yeni koleksiyonerlerle bir araya gelmeyi ve eserleri günümüz toplumuyla çok ilgili olan çağdaş değerlere hitap eden Huidi gibi Y kuşağı sanatçılarına ilgi duyan yeni koleksiyonerleri ağırlamayı umduklarını da belirtiyor.
Öte yandan Şangaylı koleksiyoner ve ASE Vakfının kurucusu Joan Zhang da Art Basel Hong Kong'un fuar takviminde önemli bir durak olduğunu vurguluyor ve "Art Basel'e [Haziran'da] gidiyorum ama burada daha genç sanatçılar bulabiliyorum," diyor. Çin sanat piyasasını araştıran sanat danışmanı Shana Wu, 1980'den sonra doğan Çinli koleksiyonerlerin çoğunlukla 50.000 ila 1 milyon dolar arasında fiyatlandırılan eserleri satın aldığını ve sanatçının yaşına, milliyetine veya geçmişine özellikle dikkat etmediklerini söylüyor. "Ayrıca heykel ve iki boyutlu eserler kadar enstalasyonlar gibi tüm mecra ve formatlara da çok açıklar."
Wu, bu genç Çinli koleksiyoncuların, daha çok emlak ve tıp alanında çalışan önceki nesillere kıyasla genellikle finans ve teknoloji alanlarında çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor: "Bu genç koleksiyonerlerden bazıları da özel müzeler açıyor, ancak daha 'ekonomik' ölçekte." Katılımcı satıcılar, fuarın daha geniş Asya pazarına açılan önemli bir kapı olduğuna dikkat çekiyor. "Art Basel harika bir marka. Çok sayıda Asyalı koleksiyoner tanıdığımız için buraya geliyoruz; onlara burada olduğumuzu söylemenin harika bir yolu," diyor Paris'teki Galerie Templon'dan Anne-Claudie Coric. "Art Basel'dekinden daha düşük fiyatlı eserler getiriyoruz. Sanat fuarları bir anda satış yapmak değil, ilişkiler kurmak ve programımızı göstermek için var."
VIP ön gösteriminin sonunda Coric'in galerisi Japon sanatçı Chiharu Shiota'nın üç eserini (80.000€-110.000€), ABD'li sanatçı Jules Olitski'nin bir eserini (85.000$) ve Hintli sanatçı Jitish Kallat'ın iki eserini (15.000€-45.000€) sattı. Fuarın açılış saatlerinde konuşan birçok satıcı, "ılımlı satışlar" yaşadıklarını ancak durgun ekonomik ortam göz önüne alındığında satışların yine de beklenenden iyi olduğunu söyledi. Şanghay galerisi BANK'ın kurucusu Mathieu Borysevicz’e göre "Pazar güçlü ve canlı olduğu hissini veriyor, ancak insanlar daha seçici davranıyor ve karar vermek için daha fazla zaman harcıyor."
Uzun zamandır Çin ekonomisinin temel dayanaklarından biri olan gayrimenkul sektörü son üç yıldır düşüşte, daha önceki balonları düzeltirken aynı zamanda demografik gerilemeyi ve ciddi arz fazlasını da yansıtıyor. Çin'in acımasız sıfır Covid politikaları, ekonomiyi daha da hırpalayarak 2022'de neredeyse durma noktasına getirdi. Resmi istatistiklere göre, geçen yılki toparlanma kısıtlıydı ve 2021'de %8,4 olan büyüme 2022'de %3'e geriledi.
Ancak fuarda, Mark Bradford'un karışık medya eseri May the Lord be the first one in the car...and the last out'u (2023) 3,5 milyon dolara ve Ed Clark'ın Homage to the Sands of Springtime (2009) adlı tablosunu Çin anakarasındaki bir vakfa 1,1 milyon dolara satan Hauser & Wirth gibi önemli mavi çip galerileri büyük çaplı satışlar yapmaya devam etti. Galerinin Philip Guston'ın bir eserini Asya'daki özel bir koleksiyona 8,5 milyon dolara satması (The Desire, 1978) da bölgedeki genişleyen beğenileri yansıtıyor. Willem de Kooning'in bir eseri de (Untitled III, 1986) 9 milyon dolara satıldı.
Yayoi Kusama'nın sanatına yönelik talebin sürdüğü de açık; Londra'daki Victoria Miro galerisi Japon sanatçının aralarında ünlü Sonsuzluk Aynası Odalarından birinin (Where the Lights in My Heart Go, 2016) ve Infinity-Nets OPXAA (2010) adlı eserinin de bulunduğu üç eserini toplam 11 milyon dolara sattı. Galeri Lehmann Maupin, Asyalı alıcılara yaptığı satışlarda Koreli sanatçı Kim Yun Shin'in birçok eserini Güney Kore'deki farklı koleksiyonerlere sattığını bildirdi. "Kim Yun Shin, Do Ho Suh, Lee Bul ve Mandy El-Sayegh'in eserlerinin güçlü satışlarıyla programımızda yer alan Asyalı sanatçıların eserleri büyük talep gördü. Sonuçta Çin, dünyanın en büyük ikinci sanat pazarı olmaya devam ediyor ve bu hafta, yakın zamanda yavaşlamayacağını gösteriyor" diyor galerinin kurucu ortağı David Maupin. Lee Bul'un Perdu CXCIV (2024, 190.000 dolar) ve David Salle'ın Tree of Life, Split (2024, 124.000 dolar) adlı tabloları galerinin diğer satışları arasında yer aldı.
Bölgesel ve yerel galeriler de ilk günlerin hareketli geçtiğini bildiriyor. Hong Kong'daki 10 Chancery Lane Gallery, Vietnamlı sanatçı Dinh Q. Lê'nin Jacqueline Kennedy Onassis'i aynı dönemde Vietnam'ın açık sözlü first lady'si olan Madam Ngo Dinh Nhu ile birlikte resmettiği The Two Widows (2024) adlı baskısını 65.000 €'ya sattı.
Fuara yeni katılan Şangay'daki Linseed Gallery'de, Singapurlu İngiliz sanatçı Kara Chin'in kıyamet sonrası bir sinemayı tasvir eden merkezi minyatürü Çinli bir kuruma 20.000 dolara satıldı. Bir dizi seramik karo çalışmasını da içeren serinin fiyatları 4.000-25.000 dolar arasında değişiyor.
10 Chancery Lane'in yöneticisi Katie de Tilly ise "Hong Kong'un geçmişte olduğu gibi yine güçlü bir şekilde geri döneceğine eminim. Pek çok sektörde bölgesel ve uluslararası yerleşimcileri kendine çekiyor ve piyasalar iyileştikçe bunun devam edeceğine inanıyorum" diyor.