Eğer sanatın bir mevsimi varsa –ki sanatın mevsimi olur mu?– o zaman sezonun kapanışı Miami Sanat Haftası’yla gerçekleşiyor. Sanatın ticari anlamda zirve yaptığı, sosyal açıdan da katılımcıları canlandıran etkinliklerle dolu hafta boyunca Miami sanat ve tasarım konusunda Baywatch’ın ötesine geçen bir merkeze dönüşüyor. 2023’ün Aralık ayının ilk haftasında da South Beach sezon kapanışı için gösterişli moda partileri ve iddialı sanat projeleriyle, Miami’nin trafiği de yaklaşık 76 bin yabancı ziyaretçiyle doldu.
8 Aralık hafta sonu Art Basel Miami Beach’in 2023 Edisyonu’nu 82 bin ziyaretçi gezdi. Haftanın en önemli fuarında şampanya şişeleri patladı, kıtalararası ilişkiler sıkılaştı ve büyük satışlar gerçekleşti. Bunlardan en önemlisi, VIP gününün ilk saatlerinde Hauser&Wirth tarafından satılan 20 milyon dolarlık Philip Guston tablosuydu. Pace Galerisi de Alicja Kwade’nin eserini 500 bin dolara satarak fuarın satış başarısına katkıda bulundu. Ayrıca son zamanlarda büyük ilgi gören Tracey Emin’in eseri 1.64 milyon dolara alıcı buldu. Ama Miami Sanat Haftası’nı geride bırakırken kulaklarımızda çınlanan bu büyük meblağlardan ziyade İstanbul trafiğini aratmayan şehirde Latin Amerikalı sürücülerin “Muchomuchotráfico” şikâyetiydi!
Bu yılki Art Basel Miami Beach sadece yüksek değerli eserlerin konuşulduğu değil, aynı zamanda protestoların da yaşandığı bir fuar oldu. Fuarın ikinci gününde, Güney Florida Filistin Koalisyonu, Barış için Yahudi Sesi (JVP) üyeleri ve Miami merkezli sanatçılar ile kültür çalışanlarından oluşan özel bir grup, Gazze’de ateşkes talep ederek bir protesto düzenledi. Florida gibi muhafazakâr bir eyalette nadir görülebilecek bu protestoda eylemciler Filistin için barış ve adalet talep etti.
Ardından aynı yerde Net Jets pilotlarının eylemi başladı. Art Basel’in uzun yıllar partneri olan Net Jets şirketini protesto etmek için pilotlar, fuarın gerçekleştiği Kongre Merkezi’ni seçtiler. Art Basel’le ilgisi olmayan üniformalı pilotların protestosunun başarılı olup olmadığını ilerleyen günlerde anlaşılacak.
Türkiye’den gelen galerilerin başarısı
Türkiye’den SANATORIUM, Zilberman ve The Pill’in katıldığı Untitled Fuarı iyi satış rakamlarına ulaştı. The Pill, birçok uluslararası yayın tarafından en öne çıkan stantların arasında gösterildi. Untitled’ın dikkat çeken yönlerinden biri, kâr amacı gütmeyen bağımsız inisiyatiflerin ön planda olmasıydı. México’lu sanatçı Mitzi Falcon’un nesnelerle eşleştirilmiş fotoğraflardan oluşan enstalasyonu, fuarın en dikkat çekici eserlerinden biriydi. Falcon’un sanatı, kişisel deneyimlere ve çağdaş sorunlara odaklanmasıyla öne çıkıyordu. Duvardaki fotoğraflar, altı eşcinsel ve trans inşaat işçisinin hafifçe gizlenmiş portrelerini içeriyordu. Bu işçilerle birlikte büyüyen Falcon, onları kendi topluluklarının içinde tasvir ediyor ve kimliklerini nasıl benimsediklerini gösteriyordu. The Ant Project standında gösterilen Falcon’un enstalasyonu fuar yoğunluğu arasında gerçek hayatın gerçek yönlerini sahneledi, izleyicilerle kişisel bir bağ kurup onları düşündürme konusunda etkileyici bir başarı elde etti.
Kurumlar arası dayanışma
Kurumlar, müzeler ve fuarlar arasındaki karşılıklı destek ve dayanışma göz kamaştırdı, biraz da “keşke” dedirtti. Bass Müzesi, Miami Çağdaş Sanat Enstitüsü (ICA), Rubell Müzesi, Pérez Müzesi, Margulies Collection, Design Miami, Art Basel Miami Beachve adını sayamadığım diğer tüm kuruluşlar aynı hafta, hatta aynı anda açılış ve etkinlikler düzenledi. Elbette parti ve açılış çakışmaları yaşandı ancak etkinliklerini iyi yöneten kurumlar bundan etkilenmedi.Japon kadın güreşçilerden oluşan Sukeban, yılın en ilginç etkinliklerinden biriydi. Contemporary Istanbul’un bu yıl Miami’de yeni galerisini açan Zilberman’la birlikte düzenlediği davette ise sanatçı Gabriela Burdsall, “Derrotero” adlı canlı bir performans gerçekleştirdi.
Ama kurum dayanışmasının en çok hissedildiği yer Miami Çağdaş Sanat Enstitüsü. “Ben bağımsızım ve kâr amacı gütmüyorum ama kâr amacı güden firmaları da oyun dışında görmeden onlarla işbirliği yaparım,” diyen enstitü, bu açıdan eşsiz bir örnek.
Charles Gaines: Sanat haftasının öne çıkan sanatçılarından
ICA, Charles Gaines’in daha yakın dönem işleriyle ilgili geniş kapsamlı bir sergi sundu. Sergi, Gaines’in 1990’ların başında açıkça siyasi konulara yönelmesiyle başlıyor ve sanat, sistematik kontrol ile eleştirel muhakeme kavramlarını sorgulayan işlerine yer veriyor. Gaines’in sergideki eserlerinden birini almak için benim gördüğüm kadarıyla en son sekiz kişi rekabet halindeydi.
Gaines 50 yıllık kariyerinin başından beri görüntüleri, metinleri ve verileri bir araya getiriyor. “Gridwork”te ağaçların, yüzlerin ve vücutların büyük ölçekli fotoğrafları, sistematik yönlendirmelerle resim olarak yeniden yorumlanıp orijinal görüntünün üzerine bindirilerek sergileniyor. Sergideki çalışmaları arasında 1970’lerde ağaçlarla yaptığı eserleri seriye dönüştüğünü ve sanatçının doğduğu yer olan Güney Carolina’daki eski tarlalardaki ceviz ağaçlarını deneyimliyoruz.
Kavramsal sanatın öncülerinden olan Gaines, onlarca yıldır sanatsal üretimlerinde dili ve politik sistemleri eleştiriyor. Görüntüler ile belgeleri sayısal yapılara, müzik notalarına ve diğer işaret sistemlerine dönüştürüyor. ICA Miami sergisi, Gaines’in kariyerinin ikinci yarısındaki çalışmasındaki önemli bir değişimin altını çiziyor; işleri daha da politik, toplumsal ve kültürel anlam yüklü materyaller burada bir araya gelmiş. Bunlar arasında Kara Panterler’in manifestosu, ayrıca Franz Kafka ile Frantz Fanon’un, sanatçı tarafından karmaşık biçimsel ve kavramsal çalışmalara dönüştürülen metinleri de yer alıyor. Bu radikal yaklaşım, Gaines’in ırk ve kimlik politikaları konularını temsilin ötesine uzanan yenilikçi yollarla ele almasına olanak tanıyor. Gaines bununla eş zamanlı olarak işlerinde video ve ses de dahil olmak üzere farklı medyaları birleştirmeye başladı.
Rakamlarla Miami Sanat Haftası
Sayısal tahminlere gelince, UBS 2023 Sanat Pazarı Raporu’na göre savaş, enflasyon, ayrıca siyasi ve ekonomik krizler yüzünden sanat piyasasında bir duraksama izlenmesine rağmen küresel satışlar artış gösterdi. Küresel satışlar yüzde 4,6 artarak tahmini 68 milyar dolara ulaştı. Geçtiğimiz sene ABD pazarı bir önceki yıla göre yüzde 2 artış gösterdi ve yüzde 45’lik payıyla dünya sıralamasındaki yerini korudu.
Fuar satışları, 2021 yılında 17,55 milyar dolardan 2022’de 23,9 milyar dolara yükseldi. Sanat fuarlarından satışlar, 2021’deki toplam satışların yüzde 27’sinden 2022’de yüzde 35’e çıktı. Galerilerin çoğunluğu 2023’te sanat fuarı satışlarının artacağını tahmin ediyordu; ancak Gazze Savaşı’nın etkilerini henüz ölçemediğimiz için bu konuda henüz bir şey söylemek güç.