Müzikal yolculuğuna büyükannesinin ona genç yaşında piyano öğretmesiyle başlayan ve hemen ardından bu yolculuğa gitarı da dahil eden Jonah Yano, şarkılarında kalp kırıklıklarından, ailesinden ve kişisel tecrübelerinden yola çıkan ve bu tecrübelerini caz ve soul pop’u harmanlayarak elektronik melodilerle sunan genç bir müzisyen ve şarkı yazarı. Müziği için “İçimdeki duyguları aktarabileceğim tek ve en doğru yer burası” diyen ve tüm iç dünyasını müziğinin büyüsüyle harmanlayarak bizlere aktaran Yano’nun dünyasında herkesin kendinden bir şeyler bulması mümkün…
Sanatçı, 2020 tarihli ilk albümü Souvenir’de; anne ve babasının ayrılığına, doğduğu şehir Hiroşima’dan Vancouver’a taşınırken deneyimlediklerine yoğunlaşmış ve samimi bir dinleyici kitlesine ulaşmıştı. Geçtiğimiz Ocak ayında yayınlanan ikinci albümü Portrait of a Dog ise Toronto merkezli elektronik/hip hop/caz grubu BADBADNOTGOOD’un yapımcılığında gerçekleşti. Yano, bu albümde de yine aile, göç ve ayrılık gibi benzer temalara odaklansa da BADBADNOTGOOD’un caz esintili melodileriyle farklı bir çizgi yakaladı.
Bu anlamda Portrait of a Dog’un müzisyenin duygu dünyasına yaptığımız bir diğer derin yolculuk olmakla birlikte katmanlı bir dinleti sunduğunu söyleyebiliriz.
15 Kasım akşamına dönecek olursak, orijinali 1982 tarihli Majestics kaydı olan cover Key to Love (is Understanding)’ı Jonah Yano ve BADBADNOTGOOD işbirliğiyle, Yano’nun kalbinize dokunan sesi ve grubun enstrümental sololarıyla canlı dinlemenin büyüleyici bir deneyim olduğunu özellikle not düşmek isterim.
Birbirinden yetenekli müzisyenlerden oluşan grubuna, gitarı ve pürüzsüz vokaliyle eşlik ederek bizi iç dünyasında bir saatlik gezintiye çıkaran Yano; konser boyunca her fırsatta Vancouver’dan İstanbul’a gelmiş olmanın verdiği şaşkınlık ve mutluluğundan bahsederek teşekkür etti. Bu sözlerinin üzerine gitarının ucuna bağladığı yıldız şeklindeki oyuncak ise hepimize eminim tek bir şey düşündürttü; müziğin de tıpkı yıldızlar gibi zaman ve mekan tanımaksızın tüm insanlığı aynı noktada buluşturabilmesi...