Fransız sokak sanatçısı JR, Milano Stazione Centrale tren istasyonunun dışındaki meydanı epik boyutlarda geçici sergi alanına dönüştürerek bugüne kadarki en karmaşık İtalyan trompe l’oeil illüzyon işini sergiliyor. La Nascita (Doğum, 2024) adlı proje katmanlı siyah beyaz imgelerle engebeli bir Alp arazisini çağrıştırıyor. Kısmen tarihsel tefekkür, kısmen de sosyal deney olarak tasarlanan projenin amacı, şehrin en yoğun ulaşım merkezi ve işlenen âdi suçlarla bilinen bir noktası olan istasyonu rastlantısal karşılaşmaların adresi haline getirmek.
İstasyonun 50 metre yüksekliğindeki ön cephesinin gölgesinde kalan büyük bir meydan olan Piazza Duca D’Aosta’daki lansman etkinliği sırasında The Art Newspaper’a konuşan JR şunları söyledi: “Sosyal sorunların yaşandığı alanlardaki çalışmalarımın amacı insanları bir araya getirmek. Böyle yerlerde, trene binmek üzere gelen birçok insana rastlarsınız. Bu insanlar kendilerini bir serginin önünde bulduklarında ansızın farklı bir etkileşim türü yaşayacaklar.” Milano Tasarım Haftası’yla aynı zamana denk gelen ve 1 Mayıs’a kadar sürecek olan enstalasyon kuzey İtalya’daki demiryolu yolculuğunun altın çağını anımsatıyor. Diktatör Benito Mussolini 1930’larda faşist iktidar ve gücün anıtı niteliğindeki istasyonun açılışını yapmadan on yıllar önce, Kral III. Vittorio Emmanuele Alpler’i geçerek İtalya’yla Fransa’yı birbirine bağlayan Simplon tüneli tamamlandıktan kısa bir süre sonra 1906’da sembolik temel taşını atmış ve Milano’yu ulaşım merkezine dönüştürmüştü.
Stazione Centrale tarafından yaptırılan bu yeni kamusal sanat projesinde, dikey çıtalara yapıştırılmış kâğıt imgeler, arkasında istasyonun göründüğü katmanlı bir kompozisyon oluşturacak şekilde dağıtılarak tünelin kazıldığı dağları çağrıştırıyor. JR’ın 2021’de Floransa’daki Palazzo Strozzi ve Roma’daki Palazzo Farnese’de sergilenen önceki enstalasyonlarında da olduğu gibi, sanatçı anıtsal bir istasyonun içinde yol açarak bu defa tünele benzeyen boşluk şeklinde bir kesik etkisi yaratıyor.
Ancak Floransa ve Roma projeleri binaların ön cephesine monte edilmiş düz imgelerden oluşurken, JR Milano projesinde derinlik hissi yaratmayı deniyor. “İlk kez bu kadar çok katmanla böyle bir şey yapıyorum,” diyen sanatçı sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bina gözümü fazlasıyla korkuttu; bu derece büyük binalarla nadiren çalışırım. İstasyondan nasıl geçeceğime kesin olarak karar vermem biraz uzun sürdü.”
Aslında JR meydanda bir enstalasyon yapmayı bir süredir düşünüyordu. “Covid’den önce bile burada bir şey yapmayı düşünüyordum ama ilk düşüncem yerde bir şeyler yapmaktı; o yüzden yukarıdan keşif yapıyordum” diyerek meydana bakan büyük oteli işaret eden sanatçı ekliyor: “Ama hiçbir zaman doğru fikri bulamadım ve sonunda da bu projeyi unuttum.”
İstasyonun etrafındaki sokaklar uyuşturucu satıcıları ve seks işçilerinin uğrak yerlerinden olduğu için gazeteler bu bölgeyi genellikle “Milano’nun Bronx’u” olarak adlandırıyor. Dolayısıyla JR enstalasyonun bölgeye başka bir gözle bakılmasını sağlayacağını umut ediyor.
JR, “Sergi geçici olsa da, ziyaretçiler sergi bittiğinde bile istasyonu bir daha asla aynı şekilde görmeyecek. Nesnelere bakış açısını değiştirmek her zaman dünyaya farklı bakmanın bir yolu olmuştur; koşullar ne olursa olsun ben de hep bunu amaçlıyorum,” diyerek sözlerini noktalıyor.