Fräulein Lieser'in 1917 tarihli portresinin 24 Nisan'da Viyana müzayede evi Im Kinsky'de yapılacak açık artırmada 30 milyon ile 50 milyon euro arasında bir fiyata alıcı bulması bekleniyor. Satıştan önce İsviçre, Almanya, İngiltere ve Hong Kong gibi yerlerde sergilenecek.
Im Kinsky'den yapılan açıklamada, "Klimt'in yaratıcılığının son döneminin en güzel portrelerinden biri olan bu kadın portresinin yeniden keşfi büyük bir sansasyon yarattı" denildi. "Resim Klimt kataloglarında belgelenmiş olsa da, sanat tarihçileri tarafından sadece siyah beyaz bir fotoğraf olarak biliniyordu."
Portrenin 1960'tan önceki kaynağı hakkında çok az şey biliniyor. Klimt'ten tabloyu sipariş eden kişinin adı sadece "Lieser" olarak belgelenmişti. Lieser ailesi, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda dönemin önde gelen Yahudi sanayicileri arasında yer alıyordu. Uzun süre tablonun Adolf Lieser tarafından yaptırıldığına ve kızını tasvir ettiğine inanılmıştır.
Ancak Im Kinsky'nin yöneticilerinden Ernst Ploil'e göre tablonun Adolf'un kardeşi Henriette Lieser-Landau tarafından yaptırılmış olabileceğine dair bazı işaretler var. Aynı zamanda besteci ve yazar Alma Mahler'in arkadaşı ve Justus Lieser'in eski eşi olan Henriette'nin, resme konu olabilecek iki kızı vardı. Ploil Viyana'da düzenlediği basın toplantısında, Lieser'in 1942 yılında sınır dışı edildiğini ve 1943 yılında Naziler tarafından öldürüldüğünü söyledi.
Ploil, "Kesin olan şey, eserin Klimt 1918'de öldüğünde stüdyosunda olduğudur" dedi ve tam olarak bitmediğini söyledi. Klimt öldükten sonra, vasiyetini yerine getirenler tarafından tabloyu yaptıran kişiye teslim edildiği tahmin ediliyor.
Müzayede evi, sanat tarihçisi Otto Kallir Nirenstein'ın eseri 1925 yılında bir Klimt sergisinde sergilemeyi planladığını ve şu anda tablonun Avusturya Ulusal Kütüphanesi'nde fotoğrafının muhtemelen bu sergi için çekildiğini söyledi.
Ancak bunun ötesinde tablonun izleri -şimdiye kadar- kayboldu. Tablo 1960'lardan bu yana üç kez vasiyet yoluyla el değiştirdi. Ploil, alışılmadık bir şekilde, "tablonun arkasında hiçbir damga ya da çıkartma bulunmadığını," tablonun tamamen bozulmamış ve orijinal olduğunu söyledi.
Ploil, Lieser'in mirasçılarıyla yapılan görüşmelerde müzayede evinin "en kötü senaryoyu", yani tablonun Nazi döneminde hukuksuz bir şekilde kamulaştırıldığını varsaydığını, ancak buna dair bir kanıt bulunmadığını söyledi. Ploil, varislerin müzayededen elde edilecek gelirden pay alacaklarını söyledi.
Satışın Viyana’da gerçekleşmesiyse nadiren gerçekleşen bir örnek. Klimt'e olan uluslararası ilgiyi ve eserlerine ödenen yüksek fiyatları göz önüne alırsak, böyle bir tablo satışa sunulduğunda genellikle büyük müzayede evleri tarafından ele alındığını, New York veya Londra'da satıldığını söylebiliriz.