1911'de Paris'te doğan ve ömrünün sonuna kadar New York'ta yaşayan Bourgeois, yaklaşık yetmiş yıllık durmak bilmeyen yaratıcı kariyeri boyunca insan ilişkilerini korkusuzca keşfetmesiyle tanınıyor. ‘Gün mü Geceyi İstila Etti Yoksa Gece mi Gündüzü?’de sanatçının 1940'lardaki Personage heykel serisinden 2000'lerdeki sert ama bir yandan da hassas tekstil işlerine uzanan seçkide Bourgeois’nın iç dünyasının da göz önünde bulundurulduğu dramatik bir sunum hedeflenmiş. New South Wales Sanat Galerisi'nin Kuzey Binası'nın 2. katındaki 'Gündüz'ün beyaz odalarından, alt kattaki 'Gece'nin karanlık arazisine geçen izleyiciler, aralarında 1974 tarihli Babanın Yıkımı ve 2003 tarihli Crouching Spider'ın da bulunduğu, daha önce Avustralya'da hiç görülmemiş 120'den fazla eserle karşılaşacaklar.
Anıtsal heykel ‘Maman’ ile karşılaşma şansı
Avustralya’da uluslararası bir kadın sanatçıya adanmış en kapsamlı seçkilerden birini sunan sergide, ziyaretçileri galeri binasının girişinde yer alan anıtsal heykel ‘Maman’ (1999) karşılıyor. 9 metre yüksekliğinde ve 10 metre genişliğindeki bronz, çelik ve mermerden yapılmış bu devasa heykel, kahraman erkek figürlerle dolu sanat tarihinde oldukça özgün bir anne temsili…
Bourgeois'nın dev örümcek heykelleri, Tate Modern (İngiltere) Guggenheim Bilbao (İspanya) ve Stavros Niarchos Vakfı Kültür Merkezi (Yunanistan) da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında insanları büyüledi. Eser, ‘Gün mü Geceyi İstila Etti Yoksa Gece mi Gündüzü? kapsamında New York’ta bulunan The Easton Foundation'dan ödünç alınarak Avustralya'da ilk kez sergileniyor.