4710 Gallery, Tiflis, Gürcistan
Nini Darchia (kurucu ortak)
1. Galerinizin Contemporary İstanbul’a katılımının kuruluş misyonuyla nasıl örtüştüğünü, yeni yetenekleri nasıl belirlediğinizi ve sanatçıları nasıl seçtiğinizi de dahil ederek özetleyebilir misiniz?
Contemporary İstanbul’un bir parçası olmaktan son derece mutluyuz çünkü bu katıldığımız ilk uluslararası sanat fuarı olma özelliğini taşıyor. Üstelik hem bizim için hem de ziyaretçiler ve koleksiyonerler için çok ilginç bir tecrübe olacağına inanıyoruz.
4710 Gallery, 27 Eylül 2019 tarihinde açılan bir çağdaş sanat galerisi. Açıldığı günden bugüne ağırlıklı olarak genç sanatçılarla çalışıyor ve işlevi, onları keşfedip halka tanıtmak. Geleneksel galeri anlayışına ek olarak 4710, deneysel olarak da yaratıcılığa alan açan bir yapıya sahip. Çoğunlukla mekâna özgü sergiler sunuyor. İlk sergiden itibaren 4710, sanatçılarla veya çeşitli sanat tarihçileri, eleştirmenlerle toplantılar ve söyleşiler düzenliyor.
Bunun yanı sıra, yılda birkaç kez Natela Iankoshvili, Thea Gvetadze, Tamuna Sirbiladze, Keti Kapanadze, Vajiko Chachkhiani ve Nino Kvrivishvili gibi farklı kuşaklardan sanatçıların ilk kişisel sergilerine ve karma sergilerinin yer aldığı sergi dizilerine ev sahipliği yapıyor.
Fuarda sergileyeceğimiz sanatçılardan Tamar Nadiradze, Merab Gugunashvili ve Irakli Mereli, galerinin yıllardır birlikte çalıştığı sanatçılar. Fuarda medyumların, malzemelerin ve vizyonların çeşitliliğini de göstermek istiyoruz. O yüzden, fuar için seçtiğimiz eserlerin karışımı galeriyi en iyi şekilde yansıtıyor.
2. İstanbul’a gelmek size neler düşündürüyor?
Bu benim İstanbul’a ilk seyahatim olacak. Bu yüzden, fuarın yanı sıra Türkiye’nin kültürünü deneyimleyeceğim ve keşfedeceğim için çok heyecanlıyım. Ayrıca Gürcü sanatının ve kültürünün Türk sanat piyasası için çok ilginç olacağını düşünüyorum.
Arma Gallery, Madrid, İspanya
Arena Martínez (kurucu ve galeri direktörü)
1.Galerinizin Contemporary İstanbul’a katılımının kuruluş misyonuyla nasıl örtüştüğünü, yeni yetenekleri nasıl belirlediğinizi ve sanatçıları nasıl seçtiğinizi de dahil ederek özetleyebilir misiniz?
Biz iki şeye inanıyoruz:
İspanyol sanatçılarımızın içselleştirilmesi için çalışmaya devam etmek ve çağdaş sanatı yaşatmanın yeni yollarını yaratmak. Bu nedenle Contemporary İstanbul’un sanatçılarımıza hem çevrimiçi platformlarda hem de Artsy aracılığıyla çok iyi işleyen bir pazarda fiziksel görünürlük sağlayacak oluşu misyonumuzla örtüşüyor. Bu pazarda fiziksel bir varlığa sahip olmanın önemli olduğuna ve bunun hem sanatçılarımıza hem de fuardaki ziyaretçilerimize fayda sağlayacağına, standımıza girerken onlara taze ve farklı bir deneyim yaşatacağımıza inanıyoruz.
2. İstanbul’a gelmek size neler düşündürüyor?
İstanbul’a yapacağımız seyahat için inanılmaz heyecanlıyız. Biz içselleştirme stratejisine sahip genç bir galeriyiz ve bunun önemli bir şeyin başlangıcı olabileceğine inanıyoruz – uluslararası fuarlar bu bakımdan bizim için bir zorunluluk. Türkiye’den insanlarla bağlantı kurmak İspanya’daki galerilerden farklı bir değer olabilir. Bu gezide galerimizle bağlantı kuracak ilginç insanlarla tanışacağımızı, vizyonumuzu Türk sanat sahnesine açacağımızı ve güzel bir şehirde yeni bir sanat fuarında günlerimizin tadını
çıkaracağımızı hissediyoruz.
Callirrhoë, Atina, Yunanistan
Olympia Tzortzi (kurucu ve galeri direktörü)
1. Galerinizin Contemporary İstanbul’a katılımının kuruluş misyonuyla nasıl örtüştüğünü, yeni yetenekleri nasıl belirlediğinizi ve sanatçıları nasıl seçtiğinizi de dahil ederek özetleyebilir misiniz?
Contemporary İstanbul’un yıllar boyunca üstlendiği misyona baktığımda doğal olarak aklıma Callirrhoë’nin Atina’daki misyonu geliyor. Yerel ve uluslararası sanatçılardan oluşan çağdaş bir sahne kurmak amacıyla yeni sanatçıların seçiminde çok yüksek kalitede standartlar uygulanıyor – bu Contemporary İstanbul’da görülecek sunumlar için de geçerli. Callirrhoë için büyük önem taşıyan bir diğer ölçüt de sanatçıların içinde bulundukları çevrenin sosyopolitik yaşamına dair tartışmalarıdır.
2.İstanbul’a gelmek size neler düşündürüyor?
İstanbul’u geçmişte birçok kez ziyaret etme fırsatım oldu ve her seferinde ufkumu genişleten bir deneyim yaşadım. İstanbul birçok şeyin bir araya geldiği bir yer. Kültürü, mirası ve şehrin geleceği yaratmak için geçmişi onurlandırma çabası düşünüldüğünde, İstanbul’a yapacağım seyahati tanımlayabilecek tek kelime heyecandır.
Galería FURIOSA, México, Meksika
Pablo Mancera (kurucu ve galeri direktörü)
1. Galerinizin Contemporary İstanbul’a katılımının kuruluş misyonuyla nasıl örtüştüğünü, yeni yetenekleri nasıl belirlediğinizi ve sanatçıları nasıl seçtiğinizi de dahil ederek özetleyebilir misiniz?
Tıpkı İstanbul gibi, galerinin projelerinin geldiği yer olan México'nun da üzerine inşa edildiği topraklar da binlerce yıldır medeniyetlerin başkenti olmuştur. Bu iki şehir, doğası gereği, yaratıcı ruhlar için güçlü bir senaryo olan derin bir kolektif hafızaya sahip. Her taşta, onunla etkileşime giren insanlarda güçlü duygular uyandıran içsel bir tarih vardır. İki şehir de son derece kaotik; ancak bir şekilde kargaşa içinde devam eden yaşamlarda denge ve akış var. FURIOSA, böyle karmaşık bir şehrin ev sahipliği yaptığı yaratıcı insanlar aracılığıyla kanalize edebileceği en gürültülü, en sesli, en sert, en çarpık görsel fikirleri bir şekilde açıklanamaz bir güzellik veya huzur sonucuna ulaşan görsel fikirleri bulmakla ilgilidir.
Sanatçılarımız alaylı, ağır akademik, multidisipliner, Meksikalı, göçmen ve her türlü geçmişten gelen insanlardan oluşuyor; ancak hepsinin ortak noktası şu: Hepsi hayatları boyunca akranları arasındaki o meşhur uyumsuz ya da asi karakter olmuşlar. Ayrıca hayat hepsinin yolunu México’dan geçirip onları projenin kurucu ortakları Pablo & Patricio’yla aynı odaya koydu.
Peki ya yeteneği nasıl tespit ederiz? Biz onu tespit etmiyoruz, avlıyoruz. Okullara gidiyoruz, sokaklara gidiyoruz, çılgın partilere gidiyoruz. Ortamda bir uyumsuzluk kokusu alana kadar etrafımıza bakıyoruz, herkesi ve her şeyi dinliyoruz. Ve o kokuyu aldığımızda genellikle müzik yoluyla bağlantı kuruyoruz. Sonrasını birlikte inşa ediyoruz; hepimiz kültürün içindeyiz, bunu kültür için yapıyoruz. Kültürümüz için sahneyi büyütmek istiyoruz.
2.İstanbul’a gelmek size neler düşündürüyor?
Şöyle diyelim: FURIOSA’nın arkasındaki ilk fikirler, Ocak 2020’de Kılıç Ali Paşa Hamamı’nda iki eski arkadaş arasında sanat üzerine yapılan bir sohbetten filizlendi. FURIOSA México'da doğdu ama embriyosunun Türk olduğu yönünde bir rivayete inanabiliriz. Başka bir deyişle, kadersel bir yolculuk da diyebiliriz.
Kalashnikovv Gallery, Randburg, Güney Afrika
Kirsten Krause (galeri yöneticisi)
1. Galerinizin Contemporary İstanbul’a katılımının kuruluş misyonuyla nasıl örtüştüğünü, yeni yetenekleri nasıl belirlediğinizi ve sanatçıları nasıl seçtiğinizi de dahil ederek özetleyebilir misiniz?
Galerinin misyonu her zaman sektörde erişilebilirlik ve şeffaflık yaratmak oldu. Galerimiz, Afrika ve diasporasından sanat anlayışını geliştirip değişim yaratmak amacıyla kuruldu. Contemporary İstanbul’u yeni ve çok çeşitli bir bölgeye giriş noktası olarak görüyoruz. Fuar, çağdaş sanat anlayışını geliştirmeye yardımcı olduğu gibi, izleyicilerin dünyanın farklı yerlerinden sanatı deneyimlemelerini engelleyen bariyerleri yıkmaya da hizmet ediyor. Bence mevcut küresel bağlamda sanat fuarları ve galeriler, insanların öğrenebileceği anlamlı deneyimler yaratmak için birer araç işlevi görüyor.
2. İstanbul’a gelmek size neler düşündürüyor?
Müzeleri ve bienalleriyle tanınan bir şehir olan İstanbul’daki sanat ortamı hakkında bilgi edinmek için sabırsızlanıyoruz. Fuarda sunacağımız sanatçılardan biri 2017’de yapılan İstanbul Bienali’nin öne çıkan sanatçılarından biriydi. Bu nedenle o izleyici kitlesiyle yeniden bağlantı kurmak bizim için ilginç olacak. Ayrıca şehirde ilginç işler yapan küratörlerle de tanışmayı umuyoruz çünkü sanatçılar ve halk arasındaki diyaloğu şekillendirenler genellikle kurumsal küratörler oluyor.
Karpuchina Gallery, Prag, Çekya
Alexandra Karpuchina (kurucu ve galeri direktörü)
1. Galerinizin Contemporary İstanbul’a katılımının kuruluş misyonuyla nasıl örtüştüğünü, yeni yetenekleri nasıl belirlediğinizi ve sanatçıları nasıl seçtiğinizi de dahil ederek özetleyebilir misiniz?
Contemporary İstanbul’a katılmak sadece misyonumuzu küresel ölçekte sergilememizi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Çek sanatını küresel sanat camiasıyla buluşturmak için bir araç görevi görüyor. Bu fırsat, Karpuchina Gallery’nin öne çıkan sanatçılarının uluslararası bağlamda tanınmasında önemli bir rol oynuyor. Seçim süreci, çalışmaları yaratıcılık, gelecek vaat etme ve yeni bir bakış açısı sergileyen sanatçıların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini içeriyor. Uzmanlığımız, yenilikçi kavramlara ve benzersiz sanatsal ifadelere sahip yeni yetenekleri keşfetmekte yatıyor. Bu doğrultuda, Contemporary İstanbul’un 18. Edisyonu için, genç nesilden üç istisnai Çek kadın sanatçının çalışmalarını vurgulayan bir vitrin hazırladık. İzleyiciler, Sabina Knetlová’nın zamansız beton heykellerini, Anna Ruth’un büyük ölçekli romantik resimlerini ve mevcut Çek görsel sanatçılar kuşağının en seçkin yeteneklerinden Sofie Švejdová’nın etkileyici resimlerini görme şansına sahip olacaklar.
2. İstanbul’a gelmek size neler düşündürüyor?
Beklenti ve heyecanla doluyuz. Bu sanat fuarı galerimiz Türkiye’de ilk kez gösterileceği için, potansiyelimizi tam olarak kavramak adına açık zihinlerle geliyoruz. Özellikle yerel sanat camiasıyla etkileşime geçmenin yanı sıra uluslararası sanat camiasıyla da etkileşime geçme konusunda heyecanlıyız. İstanbul’un zengin tarihi ve canlı kültürüyle, sanat fuarı alanının sınırlarının ötesinde şehri keşfetmeyi, kendimizi şehrin sanatsal enerjisine kaptırmayı, çeşitli kültürel mirasından ilham almayı ve fuarda geçirdiğimiz süre boyunca kalıcı anılar yaratmayı da dört gözle bekliyoruz.
The Why Not Gallery, Tiflis, Gürcistan
Ellen Kapanadze (kurucu Ortak)
1. Galerinizin Contemporary İstanbul’a katılımının kuruluş misyonuyla nasıl örtüştüğünü, yeni yetenekleri nasıl belirlediğinizi ve sanatçıları nasıl seçtiğinizi de dahil ederek özetleyebilir misiniz?
The Why Not Gallery’yi yeni Gürcü sanatçıları desteklemek, teşvik etmek ve yeteneklerini ortaya çıkaracak fırsatları kolaylaştırmak misyonuyla açtık. Genellikle genç sanatçılarla çalışıyor ve onların ilk kişisel sergilerini düzenliyoruz. Etrafımızı sürekli araştırıyoruz – mezuniyet sergilerinden sosyal medyaya kadar her şey bir kaynak ve ilham için bir malzeme. Bizi cezbeden şey, malzeme seçimiyle, sergi yapımıyla deneyler yapmaya çalışan; konfor alanlarının dışına çıkmaktan ve yeni bir şeyler denemekten korkmayan sanatçılar.
Sanatçılarımızı farklı izleyicilerle buluşturmak ve onlara yeni fırsatlar yaratmak için yurtdışında sergilemeyi 2021’den beri düşünüyoruz. Contemporary İstanbul başlangıçta belirlediğimiz destinasyonlardan biriydi. Bize cazip gelen şey, ölçek ve çeşitlilik – İstanbul çağdaş sanat için bölgesel bir merkez. Dolayısıyla bizim için bu çevreye girmek ve orada var olmak çok önemli. Daha da ötesi, çevreyi biraz tanıyoruz ve daha önce Türk koleksiyonerlerin sanatçılarımıza ilgisini gördük. Ayrıca, diğer Gürcü galeriler Gürcü çağdaş sanatının önünü açtılar – onların çalışmaları sayesinde İstanbul sanat ortamı Gürcü sanatçıların farkında. Biz de sergimizin başarılı olacağına eminiz.
2. İstanbul’a gelmek size neler düşündürüyor?
Contemporary İstanbul’da ilk kez yer alacağımız için çok heyecanlıyız. Ağırlıklı olarak kadın sanatçılarla çalışıyoruz ve İstanbul’daki standımız da tamamen kadınlardan oluşan bir temsil olacak. Gvantsa Jishkariani, Qeu Meparishvili, Mariam Akhobadze, Mariam Aqubardia ve Tekla Kiguradze’nin eserlerini getiriyoruz. Hassas olmaktan korkmayan ve bunun getirdiği şeffaflıkla oluşan muazzam bir karakterin gücü yayan sanatçıların çok güzel bir birlikteliğini izleyeceksiniz.
Gvantsa Jishkariani’nin mozaik eserlerini getiriyoruz. Sanatçının eserleri genellikle kişisel duygu ve deneyimlerini ele alıyor ve günümüz dünyasının sosyopolitik koşullarını yansıtıyor. Sanatçı, son derece kişisel ve güncel konuları ele almak için sıklıkla mizahtan yararlanıyor. Standımızda ayrıca Mariam Akhobadze, Mariam Aqubardia ve Tekla Kiguradze’nin resimleri de yer alacak. Mariam Akhobadze ve Mariam Aqubardia, akademik resim geleneğini sanatları için bir çıkış noktası olarak alıyor ve bunu yaparken kendilerine özgü görsel dillerini oluşturuyorlar. Sanatçılar bu yolla kendileri için değerli duygulardan bahsediyor. Tekla Kiguradze, kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçı ve resim sanatıyla ilgili pek çok deney yapıyor, genellikle alışılmadık ama son derece özgün kararlara başvuruyor. Rüya gibi eserleri genellikle reşit olma ve geçiş törenleriyle ilgili eski kavramlarla ilgili. Qeu Meparishvili, farklı ifade biçimleri kullanarak medyayla çok fazla deney yapan bir multimedya sanatçısı. Yakın zamanda kille çalışmaya başlayan sanatçı, Yunan mitolojisinden günümüz sembolizmine uzanan kültürlerarası esinlerini bu malzeme aracılığıyla sunuyor.
*Bu bölüm tüm “bir sorum var” deyip birden fazla soranlara ithafen hazırlanmıştır.
Hazırlayan:
Şehir Özel Eki: İstanbul, Konular Editörü Ceylân Önalp