Holly Herndon ve Mat Dryhurst bugün yapay zekâyla (YZ) çalışan en etkili sanatçılar arasında sayılıyorlar. Midjourney ve ChatGPT gibi metinden görsele ve metinden metine üretken YZ modellerinin yükselişiyle birlikte, müzik ve görsel-işitsel sanatla ilgilenen Berlin’li ikili, sanat dünyasında YZ’nin gücü, mülkiyeti ve yönetimiyle ilgili tartışmalara bilinçli ve zekice yorumlarıyla katılan isimler olarak öne çıktı. Her ikisi de geçmişten bu yana müzikle uğraşan aynı zamanda evli de olan çift, son 18 yıldır birlikte çalışarak albüm çıkarıyor ve canlı performans sergiliyor. Herndon yaptıkları müziği “Avrupa sanat müziği, elektronik müzik ve biraz da pop etkisi”nin karışımı olarak tanımlıyor. Ama bunların arasındaki boşluğu daha ilginç bulduklarını da ekliyor.
Herndon ve Dryhurst 2022 yılında Spawning’i kurdu; amaçları, sanatçıların YZ modellerini üretken sanat için “eğitmek” üzere kullanılan devasa veri kümelerini anlamasına ve bu akıma katılıp katılmayacaklarına karar vermesine yardımcı olacak bir araç sunmaktı. Bu araçlardan biri de internet tabanlı Have I Been Trained? (Eğitildim mi?). Holly+ adlı projeleriyse (2021’den beri), isteyen herkesin bir başka şarkı veya müzik dizesinin üzerine Herndon’ın ses tonu veya kalitesini eklemesine imkân veriyor. Zengin görsel-işitsel pratiklerinde üretken sanat formlarını da kullanan ikili 2020’den bu yana NFT tabanlı edisyonlar üretiyor.
Herndon ve Dryhurst ekim ayında Londra’daki Serpentine North’ta açılan ilk solo sergileri The Call’da (Çağrı) makine öğreniminin temel prensiplerine geri dönüyorlar. Herndon ve Dryhurst, İngiliz koro müziğinden yola çıkarak 19. yüzyıl ABD’sinin güney bölgelerine uyarlanan bir ilahi koleksiyonu olan Sacred Harp’tan (Kutsal Arp) geliştirdikleri şarkı defterinin yeni kayıtlarından oluşan veri kümesi üzerine eğitilen yapay zekâ modellerini The Call’da sergiliyorlar. Şarkılar Birleşik Krallık’tan 15 halk korosu ve profesyonel koroyla kaydedildi. Sanatçılar, korolar ve Serpentine ekibi “veri güvencesi” olarak adlandırdıkları kavram bağlamında ortak mülkiyet ve yaratıcılıkla ilgili soruların cevaplarını The Call’da arıyor. Herndon ve Dryhurst bu sürecin her aşamasını sanat eseri olarak görüyor ve The Call’la, başkaları tarafından da sürdürebilecek ve “YZ yaratmanın güzel bir yolu” olabilecek bir protokol geliştirmeyi planlıyorlar.
İnsanların, bir koronun ortasında durmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemesini istedik.
THE ART NEWSPAPER: Serpentine ekibiyle birlikte The Call serginizi düzenlemeye nasıl karar verdiniz?
HOLLY HERNDON:Aslında Serpentine’ın sanat direktörü Hans Ulrich Obrist’le yıllardır görüşüyoruz; birlikte birçok etkinlik düzenledik. Ayrıca galerinin Future Art Ecosystems (Geleceğin Sanat Ekosistemleri) ekibini de takip ediyoruz çünkü gerçekten çağdaş teknolojiyle ilgileniyorlar ve bunu sanat kurumlarında çok nadir görüyoruz. Kısacası bir flört dönemimiz oldu; sonra da bu ilişkiye başlamaya karar verdik.
Sanatçıların YZ konusunda sağlıklı bir anlayış edinmesine önayak oldunuz. The Call’da YZ modellerini yeni kayıtlar üzerine eğitiyor ve koro üyelerinin üretilen çıktıyı ortaklaşa sahiplenmesini sağlayacak “veri güvencesi”ni oluşturmaya çalışıyorsunuz. YZ’nin ilk prensiplerine geri dönüyormuşsunuz gibi görünüyor.
MAT DRYHURST:Çok iyi ifade ettiniz. Çoğu insan YZ modellerinin bir arayüze bir şeyler yazmakla ilgili olduğunu düşünüyor; bu arayüzü de, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir veri kümesi üzerine modeli eğiten bir şirketin yönettiğini ve dolayısıyla kontrolün kendisinde olmadığını zannediyor. Bizse girdiğimiz verinin, çıktıyı değiştirdiğini fark ederek sürecin tamamıyla ilgilendik. Örneğin Midjourney’yi kullanarak çok güzel görünen bir resim yapabilirsiniz ve bu kesinlikle sanat olabilir. Ama yine de şüphe duyan insanlara, sürecin sahipliğini üstlenebilecekleri ve modellere istediklerini yaptırabilecekleri gerçeğini anlatmak çok önemli. Sonuçta bu sürecin bir noktasında, ortaya çıkan ürünün yazarlığını üstlenme şansınız var.
Koro gruplarını nasıl buldunuz ve nasıl bağlantı kurdunuz?
H.H.:Aslında bu büyük ölçüde Serpentine sayesinde oldu. Serpentine’ın ilişkileri güçlü; koro liderleriyle kişisel olarak bağlantı kurma işini de muhteşem yapımcımız Ruth Waters yaptı. Hem bu alışılmadık veri güvencesi kavramı hem de bazı gruplara biraz tuhaf gelebilecek müzik konusunda güven inşa etmeye çalışmak önemliydi.
Koro kayıtlarını nerede yaptınız?
H.H.:Her kayıt için benzer odalar kullanmak istiyorduk; bu yüzden daha ziyade topluluk merkezlerini tercih ettik. İnsanların en rahat hissedeceği yerlerin kendi prova alanları olduğunu düşündük. Turne kısmı çok acayipti çünkü o zamanlar bir buçuk yaşında olan oğlumuz ve annem de bizimle gelmişti. Yani kayıt ekibi çok renkliydi.
Profesyonel korolar ve halk koroları için Sacred Harp koleksiyonundaki a capella ilahilerden kendi şarkı defterinizi oluşturdunuz. Şarkılarda kullanılan İngilizcenin tam fonetik aralığını yakalamayı mı amaçlıyordunuz?
H.H.:Kesinlikle. Ayrıca her grubun tam ses perdesi aralığını kullanmak ve biraz da doğaçlama eklemek istedik. Böylece aklımıza bir iç halka, bir de dış halka oluşturma fikri geldi; iç koro notaları öğrenecek, dış koro da doğaçlama monoton sesleri verecekti. YZ’de müzik notasyonu üzerine araştırma yapan Lille’den Algomus adlı bir ekiple birlikte çalıştık ve Sacred Harp kanonundaki bir bölümü baz alarak bir program yazdık. Bu program sonsuz sayıda ilahi yazabiliyordu. Biz de bu ilahileri önce kendi evrenimize taşıdık, sonra da yorumlanmak üzere dünyaya gönderdik.
Ziyaretçilerin YZ modeliyle etkileşimine yönelik enstalasyonu ve “eğitim nesneleri”ni Berlin’li mimarlık ofisi Sub’la birlikte tasarladınız. Eğlenceli olmalı.
M.D.:The Call’u bilgisayarlardaki soğutma fanları gibi ses çıkaran büyük bir enstrümanla ürettik; bu enstrümanı da birlikte çalıştığımız Andrew Roberts’la ortaklaşa yaptık. Çağrıyı ve diğer her şeyin akustik tonunu bu enstrüman belirliyor. İkinci odada, bizim çark dediğimiz ama insanların muhtemelen avize diyeceği çok güzel bir nesne var; size bu deneyime nasıl katılacağınızı söylüyor. Kiliseyi andıran üçüncü odadaysa şarkı söyleyen bu tuhaf modelin gizli bölmesinde dolaşmak için sesinizi kullanıyorsunuz.
H.H.:İnsanların, bir koronun ortasında durup şarkılarını dinlemenin nasıl bir şey olduğunu deneyimlemesini istedik. Orkestra şefi misali tam ortada durup dört bir yandan gelen sesleri duyduğunuz o an bana Thomas Tallis’in 16. yüzyılda bestelediği polifonik 40 sesli eseri Spem in Alium’u anımsatıyor. Yoğun bir güzellik hissi ve mucizevi insan koordinasyonu.
YZ modelinizi kayıtlarla eğitmeye kadar, sürecin her aşamasını sanat eserine dönüştürmekten bahsettiniz.
M.D.:Kayıtları, örneğin Bristol, Salford veya Penarth’tan koro isimleriyle etiketlememiz gerekti; böylece YZ modeli eğitildiğinde bunları “çağırabilecektik”. Bu yaratıcı bir eylemdir. Örneğin “Bristol” ve “Holly” komutunu verdiğinizde YZ bu referansları kullanarak yeni bir karışım, üçüncü bir şey üretebilir. Etiketleme, kayıt kalitesi veya YZ’yi eğitme olsun, herhangi bir şeyi yanlış yaparsanız modeli “fazla uyumlu” hale getirebilirsiniz; bu durumda da yalnızca girdiğiniz kaydın kötü bir versiyonunu üretebilir. Dolayısıyla modeli eğitirken kendi özgün çıktısını üretecek kadar esnek olmasını sağlamak gerekiyor. İşin sanat kısmı da bu zaten.
Projenin adı müzikal ve işbirliğine dayalı bir tepkiye davet çağrısını mı, yoksa daha iyi bir YZ dünyası inşa etmek için topluma yapılan eylem çağrısını mı ifade ediyor?
M.D.:İki şekilde de düşünülebilir. Biz müziğimizde çağrı ve tepki kavramlarını çok kullanıyoruz. Yalnızca bu kayıtlarda değil, genel olarak geçerli bu yaklaşımımız. Ayrıca daha yüksek bir çağrımız da var; kendinden daha büyük bir şeye katkıda bulunma çağrısı bu. Ama biz “kamusal YZ” fikrini veya bir başka deyişle, herkes için yararlı olacak güzel veriler üretmeye çağrı yapmayı kendi aramızda çok tartıştık diyebilirim.
• Holly Herndon ve Mat Dryhurst, The Call, 2 Şubat 2025’e kadar Londra, Serpentine North’ta görülebilir.
Biyografi
Holly Herndon
Doğum tarihi ve yeri:1980 Johnson City, Tennessee
Eğitim:2010 MFA, Mills College, Oakland; 2019 Doktora, Stanford Üniversitesi Müzik ve Akustikte Bilgisayar Araştırmaları Merkezi
Mat Dryhurst
Doğum tarihi ve yeri:Solihull, Warwickshire, 1984
Eğitim:2003 Royal Holloway College, Londra Üniversitesi
Önemli ortak sergileri ve çalışmaları:
2014Expanding Intimacy (Daha Samimi), Solomon R. Guggenheim Müzesi, New York; 2016 Radiohead turnesi ön grubu; 2019 Proto, Barbican, Londra; 2022 NFT serisi Infinite Images (Sonsuz İmgeler); 2024 Whitney Bienali, New York