Elmgreen & Dragset: Mekânlar
Amorepacific Museum of Art, 3 Eylül-23 Şubat 2025
Michael Elmgreen ve Ingar Dragset 2016 yılında Pekin'deki UCCA Center for Contemporary Art’da The Well Fair başlıklı kurgusal bir sanat sergisi düzenledi. Diğer fuarlardan farklı olarak, bu fuarda sadece Berlin’de yaşayan sanatçı ikilisinin eserleri yer aldı. The Art Newspaper'a verdikleri son röportajda ikili şakacı bir tavırla, “Çok şükür!" dedi. Diğer bir taraftan, Seul'deki bu yeni sergi daha da iddialı. Bugüne kadar Asya'da gerçekleştirdikleri en büyük sergi olarak dikkat çekiyor.
Sergi, Güney Koreli kozmetik şirketinin genel merkezinde yer alan Amorepacific Museum of Art’da düzenleniyor.
Beş enstalasyonda 60'tan fazla eser yer alıyor. İlk odada ziyaretçiler, odaları heykel çalışmaları ve mobilya parçalarıyla dolu küçük bir aile evine adım atıyor. Bir diğerinde ikilinin düzenli kullandığı bir motifi olan boş bir yüzme havuzu yer alırken, diğer mekânlarda boş bir restoran, endüstriyel bir mutfak ve bir sanatçı stüdyosu bulunuyor.
Spaces, ikili için heyecan verici birkaç ayın başlangıcı. Elmgreen ve Dragset, 15 Ekim'den itibaren Musée d'Orsay'ın heykel salonunu devralıyor.
Lee Cheshire
Do Ho Suh: Speculations (Spekülasyonlar)
Art Sonje Center, 3 Kasım'a kadar
Do Ho Suh, ilk ve en popüler eserlerinde Seul'deki çocukluk evini yeniden yarattı. Los Angeles'taki bir galeride “hayalet bir kumaşa” (transparan kumaştan oluşturulan hayaleti andıran üç boyutlu bir ev enstalasyonuna) dönüştürmüştü. Sanatçı, doğduğu şehirdeki bu sergi için de, 2010'dan beri yaşadığı Londra'daki mevcut evini yeniden yaratıyor.
Seul'ün Samcheong mahallesindeki özel sanat müzesi Art Sonje Center, 2003 yılında sanatçının Güney Kore'deki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapmıştı. Yirmi bir yıl sonra, sanatçının 2005'ten bu yana üzerinde çalıştığı Spekülasyonlar serisi için tüm müze alanı değerlendirilmeye alınsa da, üzerine düşünülen projelerin tam boyutlu gerçekliğe dönüştürülmesi pratik değil veya imkansız. Bu projelerin bir kısmı plan ya da metin olarak varlığını sürdürebiliyor. Diğerleriyse oyuncak bir tren setinden çıkmış gibi binaların ve araçların tuhaf ölçekli modellerine dönüştürüldü.
Suh yaptığı bir açıklamada, “Kendi modellerimi bir araya getirmek istedim. Bunlar mimari modellere oldukça benziyor ancak kurgusal ve kavramsal boyutlarla ilişkililer. Bunu Art Sonje Center’da yapmaktan dolayı çok mutluyum. Elbette Seul'de sergi açmak benim için her zaman anlamlı ve sergilenen eserlerle doğduğum şehir arasında güçlü bir paralellik var,” dedi.
L.C.
Busan Bienali
20 Ekim'e kadar
Bu yılki Seeing in the Dark (Karanlıkta Görmek) başlıklı Busan Bienali, içerisinde bulunduğumuz belirsiz çağda sıkça kullanılan bir tanımlamayı ele alıyor. Philippe Pirotte’yle birlikte serginin sanatsal direktörlüğünü üstlenen Vera Mey, “Her zaman ‘karanlık zamanlarda yaşadığımızı’ duyuyoruz. Bunu olumsuz bir şey olarak ele almak yerine, karanlığı kucaklamak zorunda kalan fikirlere ve toplulukları göz önünde bulundurarak, bize neler sunabileceğini keşfetmek istedik,” diyor.
Bienal bu yıl Busan MoCA mekânının ötesine taşıyor ve dönüştürülmüş iki tarihi bankaya ve bir konut binasına yayılıyor. 36 ülkeden toplam 62 sanatçı ve kolektife yer veren sergide, HongLee Hyunsook'un işitme ve dokunma odaklı eserleri de dahil olmak üzere, görsel olmayan birçok çalışma sergileniyor. Her iki sanat yönetmeni de European Enlightenment’a bir alternatif arayışı sırasında iki farklı tarihsel örnekten ilham alındı. Bunlardan biri genellikle şaşırtıcı derecede demokratik ve hoşgörülü olan korsan çeteleri tarafından kurulan “korsan ütopyaları” ve kararların genellikle ortak onay ile alındığı Budist manastırları.
Lisa Movius
Connecting Bodies (Bedenleri Birleştirmek): Asyalı Kadın Sanatçılar
MMCA Seul, 3 Eylül-3 Mart 2025
Seul'deki Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi (MMCA), iddialı retrospektif Connecting Bodies'i Asyalı Kadın Sanatçılar retrospektif sergisiyle bu hafta açıyor. Serginin altı bölümünde cinsellik deneyimleri ve erkek bakışının kadınları nasıl tanrıça ya da canavar haline getirdiği ele alınıyor. Sergide yer alan 130 eser, aralarında Malezya'dan Yee I-Lann, Çin'den Yin Xiuzhen, Endonezya'dan Melati Suryodarmo ve Filipinler'den Pacita Abad'ın da bulunduğu 60 sanatçıya ait.
MMCA’nın küratörü Bae Myungji, “Bugün çevresel krize, kapitalizmin hızlanmasına ve savaşlara tanık olurken, bu zorlukların üstesinden gelebilecek alternatif bir dünyanın hayalini kuruyoruz,” diyor. “Dayanışma ve bir arada yaşama, bu alternatif dünyayı mümkün kılan bir düşünme ve yaşama biçimi olarak ortaya çıkıyor. Bağlantı, ortak yaşam, bir arada var olma ve dayanışma Asyalı kadınlar için uzun zamandır benimsenen bir tutum, yaşam biçimi ve felsefe olmuştur. Bu bakış açısı Asyalı çağdaş kadın sanatçıların eserlerine yansımaktadır.”
L.M.
Gwangju Bienali
7 Eylül-1 Aralık
Asya'nın en prestijli sanat etkinliklerinden biri olan Gwangju Bienali'nin bu yıl ele aldığı en büyük temalar, insan uygarlığının tarihi, iklim değişikliği ve Covid-19. Bienalin sanat direktörlüğünü, tanınmış Fransız küratör ve teorisyen Nicolas Bourriaud üstleniyor. “Pandemi nedeniyle sosyal mesafeden, küresel ısınma nedeniyle sel, çölleşme ve yükselen deniz seviyeleri de dahil olmak üzere iklim değişikliğine kadar, insanlığın mekanla ilişkisi son birkaç yılda dramatik bir şekilde değişti,” diyen Bourriaud ekliyor, “Değişen duyularımız ve mekân algılarımız hakkında derin bir tartışmanın zamanı geldi.” Bienalin başlığı Pansori – a soundscape of the 21st century (21. yüzyılın ses manzarası), Kore'nin güneybatısında ortaya çıkan geleneksel bir müzik formu olan pansoriye saygı duruşu niteliğinde. Kelime anlamıysa “kamusal alanın sesi”. Bourriaud bienalin “içinde yaşadığımız mekânlar için bir anlatı olarak inşa edileceğini” söylüyor.
Önümüzdeki yıl, 1980 yılı dönemin askeri diktatörlüğüne karşı ayaklanan yüzlerce kentlinin katledilmesinin anısına kurulan Gwangju Bienali'nin 30. yılı olacak.
L.C.