Geçtiğimiz aylarda yayımlanan sanat piyasası raporları, özellikle satın alım işlemleriyle ilgili şeffaflık ve tam piyasa analizi talep eden bir topluluk olan genç koleksiyoncuların, baskı ve çoğaltma sektörüne giderek daha fazla ilgi gösterdiğine dikkat çekiyor. Köklü galeriler on yıldan uzun süredir baskı satış şubelerini geliştirerek, erişimi genellikle daha kolay olan bu formatla genç alıcıları çekmeye çalışırken; aynı dönemde açılan Avant Arte ve MyArtBroker gibi dijital öncelikli pazar yerleri de, tam analiz paketine yönelik müşteri talebini karşılamak için algoritmaya dayalı veri dökümü sunarak bu süreci teşvik ediyor.
Art Basel ve USB’nin geçtiğimiz kasım ayında yayımlanan 2023 Küresel Koleksiyonculuk Araştırması, Z kuşağının (şu anda üst yaş sınırı 27) geçen sene baskı eserler için diğer tüm yaş gruplarına göre daha fazla harcama yaptığını ortaya koydu; diğer yandan, Deloitte’un yine kasım ayında yayımlanan 2023 Sanat ve Finans Raporu da 35 yaş altı koleksiyoncuların yüzde 95’inin sanat eseri satın alırken “sanat piyasasıyla ilgili bilgilere ve araştırmalara” öncelik verdiğini gösterdi.
Uygun fiyatlı baskı edisyonları (bu yılki ortalama fiyat yaklaşık 2 bin euro) üretmek için çağdaş sanatçılarla çalışan Amsterdam merkezli Avant Arte, mart ayında yayımladığı “Yeni Kuşak Sanat Koleksiyoncuları” başlıklı raporda kendi kitlesinin koleksiyonculuk davranışını inceledi. Raporda, yaklaşık yarısı 18-39 yaş arası ve yüzde 80’i 50 yaş altı olan koleksiyoncuların yüzde 75’inin baskı eserlerle ilgilendiği tespitine yer verildi.
Avant Arte’nin kurucusu ve icra kurulu başkanı Mazdak Sanii, “Kitlemizin büyük kısmını oluşturan yeni kuşak [koleksiyoncular] şeffaflığa, veriler ve bilgiler aracılığıyla daha bilinçli kararlar verebilmeye ve aynı zamanda erişilebilirliğe fazlasıyla önem veriyor,” diyerek ekliyor, “Biz hem sattığımız eserlerin hem de bu eserlerin nakliyesi, gümrük vergileri ve eve teslim sürecindeki her işlemin fiyatlandırması konusunda hep şeffaf davrandık. Fakat son raporumuzda, potansiyel alıcı sayısının satışa sunulan eser sayısını fazlasıyla aştığı, özel rağbet gören eserlerin dağıtımı konusunda çok daha ayrıntılı bir genel değerlendirmeye yer verdik.”
Avant Arte ayrıca koleksiyonculara sanat üretim süreciyle ilgili daha fazla bilgi vermeye başladı. Sanii bunu şöyle açıklıyor,“Bu şeffaflık ve erişilebilirlik yaklaşımı yankı uyandırdı ve internette 3,3 milyon kişiye ulaşan bir takipçi ve koleksiyoncu kitlesi oluşturmamızı sağladı. Ama bunun yeterli olmadığını biliyoruz. Araştırmamıza katılan yaklaşık 1.500 koleksiyoncunun yüzde 90’ı sanat dünyasında hoş karşılanmadıklarını düşünüyor. Dolayısıyla daha yapacak çok işimiz var.”
İkinci el piyasasında değerli baskı ve çoğaltma eserlerin ticaretini yapan çevrimiçi platform MyArtBroker da şeffaflığa yönelik bu talepten yararlanmanın yollarını arıyor. Şirket geçtiğimiz yılın sonunda SingularityX adını verdiği algoritmayı piyasaya sundu. SingularityX, ihaleler ve teklifler de dahil olmak üzere MyArtBroker’ın son yedi yılda yaptığı özel satışlara ve 300 müzayede evine ait verileri tarıyor.
MyArtBroker’ın genel müdürü Charlotte Stewart algoritmayla ilgili olarak şöyle konuşuyor, “SingularityX, baskıların değerini sanat piyasasının geri kalanına kıyasla çok daha tutarlı şekilde takip ediyor. Yatırım yapmadan önce sanat eserine yönelik piyasa talebi ve arzın bilinmesi açısından şeffaflık sağlıyor. Müzayede sonuçlarına bakarak ticareti yapılan eserlerin yalnızca yaklaşık yüzde 30’unu görebilirsiniz. Oysa algoritmamız bir adım ileri giderek bizim aracılığımızla yapılan özel satışları, platformumuz üzerinden yapılan değer tespitlerini ve belirli bir portföyde bulunan benzer eserlerle ilgili veriler arasındaki ilişkiyi de inceliyor.”
Stewart sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bundan 50 yıl sonra 2074’te, mevcut büyük koleksiyoncuların çoğunluğunu oluşturan boomer’lar ve yaşlanan Y kuşağı ölmüş olacak. Böylece en önemli koleksiyoncular Z kuşağından çıkacak, dolayısıyla bu kuşak ve sonraki kuşaklar için gerçekten uygun bir pazar yeri oluşturma yarışının şimdiden başladığını söyleyebilirim.”
MyArtBroker bu yılın başında Z kuşağından baskı koleksiyoncularıyla yaptığı araştırma sonucunda, “dijital dünyaya doğmuş bu kuşağın geleneksel sanat satın alma yollarından uzaklaştığını, bunun yerine şeffaflık, doğrudan sanatçı desteği ve dijital platformlar üzerine kurulmuş bir modeli tercih ettiğini” gördü. Araştırmaya katılanların toplam yüzde 78’i asla müzayede evinden baskı satın almayacağını, yüzde 89’u da yeni sanatçılara ait baskılara ilgi duyduğunu belirtiyordu. MyArtBroker’ın raporunda bu durum şöyle ifade edildi: “Araştırmamız, gençlerin geleneksel sanat dünyası ve piyasasını temelde güncel trendlerden uzak ve katılmanın neredeyse imkansız olduğu bir alan olarak gördüğü gerçeğini ortaya koydu”.
Baskı ve çoğaltma sektörü şimdilerde kendini, sanat piyasasının diğer köşelerindeki şeffaflık eksikliği ve münhasırlığın panzehiri olarak konumlandırıyor. Bu köşelerden biri de Eski Ustalara ait eserlerin ticareti. Kısmen yeni, daha genç alıcıları çekememesi nedeniyle, bu segmentin orta ve alt ucunun çağın gerisinde kaldığı sır sayılmaz. Scott Reyburn’un ocak ayında The Art Newspaper’da yazdığı gibi Eski Ustalar “artık havalı değil”.
Avant Arte ve MyArtBroker gibi platformlar dijital yapıları sayesinde teknolojiyi daha kolay benimseyerek teknoloji meraklısı genç koleksiyoncuların ilgisini çekiyor. Sanii, “Avant Arte, bir dizi farklı teknoloji aracılığıyla sanatçıları, meraklıları ve koleksiyoncuları bir araya getiren internet tabanlı bir şirket; yaptığımız her işin temelini de bu anlayış oluşturuyor. Instagram ve Discord’dan, TikTok ve Threads’e kadar uzanan yerleşmiş ve yeni gelişen platformlarda kitlemizi oluşturmuş olabiliriz ama yine de sanata ve sanatçılara erişimi ve ilgiyi artırmak için bu teknolojileri kullanmanın yeni yollarını denemeye devam ediyoruz,” diyor.
“Yeni kuşak” baskı alıcıları
Fiziksel baskı galerileri, çevrimiçi ortamda da bulunmalarına rağmen koleksiyoncularla geleneksel yüz yüze iletişime daha çok güveniyor. Bu açıdan, bazı galerilerin teknolojiye aşırı bağımlılık konusunda temkinli davranması belki de şaşırtıcı değil. Londra’daki Raw Editions’ın direktörü Tanya Grigoroglou, “Sanat endeksi algoritmaları gibi teknolojilerin sunduğu verileri nasıl yorumlayacağınızı ve kullanacağınızı bilmiyorsanız baskının gerçek değeri konusunda sizi yanıltabilirler,” diyerek ekliyor, “Hiçbir şey uzman insan bilgisinin yerini alamaz çünkü piyasalar hareketli ve koleksiyoncular bu dalgalanmaları, belirli bir eserin gerçekliğini veya fiyatların nasıl değiştiğini her zaman anlayamayabilir.”
Baskı konusunda uzmanlaşan Londra merkezli galeri Mustard Contemporary’nin kurucusu Oliver Munts, teknolojinin daha fazla şeffaflık sunma potansiyeline şüpheli yaklaşıyor. Munts, The Art Newspaper’a konuşurken, “Bence sanat piyasasında doğruluk sorunu var çünkü mesele çoğu zaman birinin belirli bir baskı için ne kadar ödemeye veya birinin bu baskıyı ne kadara satmaya hazır olduğundan ibaret. Oysa MyArtBroker gibi platformların insanlara daha fazla bilgi ve anlayış kazandırmaya çalışması çok anlamlı çünkü piyasanın ihtiyacı olan kesinlikle bu. Bu yüzden haklarını teslim etmek gerekir,” diyor.
Sanii ise Yeni Kuşak Sanat Koleksiyoncuları raporunun “yeni kuşak” baskı alıcılarıyla ilgili algıyı değiştirmesini umut ediyor. “Bu yeni kuşakla ilgili veri ve anlayış eksikliği yanlış varsayımlara ve tembel bir stereotipleştirme yaklaşımına yol açıyor. Bu da, bu kuşağın temsil ettiği fırsatları etkileyebiliyor,” diyen Sanii sözlerini sonlandırırken, “Bulgular okuyan birçok kişi için şaşırtıcı olabilir. Çünkü rapora göre, yeni kuşak hızla büyüyor ve sanat eserlerine, bugün yapılan çoğu yorumda öne sürülenden çok daha anlamlı şekilde harcama yapabiliyor,” diyor.