Tate bugün Archie Moore'un dönüm noktası niteliğindeki sanat eseri “kith and kin”in (eş dost) Avustralya’daki Queensland Art Gallery | Gallery of Modern Art’la ortaklaşa satın alındığını duyurdu. Eserin dünya sahnesinde kalıcı bir mirasa sahip olmasını sağlayacak bu işbirliği, Creative Australia ve Avustralya Hükümeti’nin ortak çabasıyla desteklendi.
2024 Venedik Bienali’nde En İyi Ulusal Katılım alanında Altın Aslan Ödülü’nün sahibi olan “kith and kin”, Avustralya yerlilerinin tarihini yansıtıyor. “kith and kin” için Moore, 65 bin yıllık 2.400 nesle ait kalıtsal şemayı tebeşirle kendisi duvarlara çiziyor. Sanatçının Kamilaroi, Bigambul ve İngiliz köklerini açığa çıkaran şema, hısımlık ilişkilerine odaklanırken, yerlilerin yüzleştiği geçmiş ve günlük adaletsizlikler için de bir anıt görevi görüyor. Moore’un tarih ve kimlik üzerinde 30 yıllık süregelen sanatsal çalışmaları, bu eserde hayat buluyor.
“kith and kin”de anne tarafından yerli (Kamilaroi/Bigambul), baba tarafından ise İngiliz göçmen soylarını araştırılıyor. Avustralya ile Birleşik Krallık’ı ulus olarak tanımlayan ve birbirine bağlayan karmaşık alan üzerinde duruluyor. “kith ve kin”in Tate’e geçmesi, kurumun yerli sanatçılara karşı artan ilgisini gösteriyor. Bu kapsamda Tate, dünya genelindeki indigenous topluluklardan sanatçılara bünyesinde yer vererek, bu bağlamda kademe atlamak istiyor.
Archie Moore konuyla ilgili, “kith and kin”in yakın ve uzak gelecekte Avustralya ve yurtdışında görülmesine ortam sağlayacak bu cömert bağış için çok minnettarım,” diyor. Tate’in direktörü Maria Balshaw da “Archie Moore’un ‘kith and kin”i epey kişisel olduğu kadar politik de. İnsanlığın içsel bağlantılarının zaman derinliklerine uzanan bağlantılarına dair güçlü bir odak sunuyor. Bu harika çalışmayı QAGOMA’yla paylaşmak, Tate ile Avustralya’daki diğer sanat müzelerimiz arasında giderek güçlenen bağları da yansıtıyor.” QAGOMA’nın sanat direktörü Chris Saines CNZM ise, “Archie Moore’un ‘kith and kin'iyle Venedik Bienali’nde karşılaşmak, tarihin ve köklerin ağırlığıyla rezone olmayı sağlayan inanılmaz ve dokunaklı bir deneyimdi,” diyor.