Kraliyet Koleksiyonu’nun yeni koruyucusu Kral Charles, büyük-büyük-büyük-büyükannesi Kraliçe Victoria’nın tahtta olduğu dönemde Afrika’daki Britanya askerî faaliyetleri sırasında ele geçirilen eserlerle ilgili etik sorunlarla karşılaşacak. Yağmalanan eserler, günümüzün Nijerya, Gana ve Etiyopya’sından geliyor.
Birleşik Krallık’taki diğer ulusal müzelerin aksine Kraliyet Koleksiyonu ancak mütevelliler tarafından tavsiye edilmesi ve kralın onaylaması koşuluyla parçaları elden çıkarabilir. Kişisel olarak Kral Charles’a ait olmamakla birlikte, koleksiyonu vârisine bırakmak üzere korumak kral olarak Charles’ın yükümlülüğü. Bu durumun koleksiyondan bir şeyler çıkarmayı engellediği düşünülebilir ancak geçmişte uygun olduğuna karar verilerek elden çıkarılanlar oldu, bu nedenle kralın geleneksel görevinin, koleksiyonun büyük çoğunluğunu tutmak olduğunu söyleyebiliriz.
Kraliçe II. Elizabeth’in yağmayla alınmış materyalleri en az iki kere iade ettiği biliniyor. 1961’de Gana’ya yaptığı bir devlet ziyareti sırasında Akra’daki Ulusal Müze’ye beş Ashanti eşyası sundu: iki kraliyet koltuğu, iki tabure ve bir devlet şemsiyesi. Kraliçe Elizabeth dört yıl sonra, Etiyopya’ya yaptığı bir ziyaret sırasındaysa bir taç ve büyük bir mühür iade etmişti.
Kraliyet Koleksiyonu sözcüsü The Art Newspaper’a, “Eserlerin iadesine ilişkin sorular, koleksiyonun yönetimini üstlenen ve kendileri haricindeki –hükümet dahil– çeşitli kuruluşlardan danışmanlık alan Kraliyet Koleksiyonu Vakfı’nın mütevellilerine aittir,” açıklamasını yaptı.
Koleksiyonu yöneten bir yardım kurumu olan vakfın şu anki başkanı bankacı James Leigh-Pemberton; Kral Charles ise vakfın hamisi konumunda. Nisan 2022’de atanan iki yeni üye, koleksiyonun sömürge döneminde ele geçirilen parçalarına yeni bir bakış açısı getirecek.
Atanan üyelerden biri olan Tonya Nelson, Amerika’da yetişmiş ve hukuk geçmişi var. Atanmasından önce, “iade ve dekolonizasyon” konusunu tartışmak için International Council of Museums (Uluslararası Müzeler Konseyi) toplantısını düzenledi. Eylül 2019’da, bu konu üzerine The Art Newspaper için hazırladığı raporda, toplantıda “müzelerin çalışmalarından belirli sesleri ve perspektifleri dışlayan hiyerarşi ile yapıları” kaldırmanın konuşulduğunu yazdı.
Diğer yeni üye Monisha Shah, Hindistan doğumlu, yaratıcı sektörlere odaklanan bir medya profesyoneli. Shah daha önce Tate ve National Gallery’nin mütevelli heyetinde yer almıştı.
Katliamlar, çatışmalar ve savaşlar
Peki bu tartışmalı materyaller Kraliyet Koleksiyonu’na nasıl girdi? Nijerya’dan gelen parçalara, Nijer Kraliyet Kumpanyası yetkilileri ve silahlı Afrikalı taşıyıcılarının katledilmesinden sonra 1897’de Oba’yı (kral) cezalandırmak üzere Benin Krallığı’na düzenlenen sefer sırasında el konmuştu. Bu sefer sonucunda Oba devrildi ve Benin Krallığı sona erdi. Krallığın başkenti Edo’da (günümüzde Benin City) bulunan, ünlü Benin Bronzları da dahil, kraliyete ait binlerce parça yağmalandı.
Gana’dan gelen parçalarsa Ashanti Krallığı’na aitti. 1873-1874’te gerçekleşen Britanya-Ashanti savaşlarının üçüncüsü sırasında Britanya kuvvetleri, başkent Kumasi’yi işgal ederek kraliyet sarayını tahrip etti ve Asantehene (yani kral) Kofi Karikari’nin kraliyet sembollerini yağmaladı. Kofi Karikari tahttan inmek zorunda kaldı. Çoğu altından yapılma eşyalardan oluşan kraliyet hazinesi İngiltere’ye götürüldü.
Kraliyet Koleksiyonu’na Etiyopya’dan dahil olan parçalarsa 1868’deki Maqdala Savaşı sonrasında yağmalanmıştı. İmparator II. Tewodros teslim olmak yerine, bir iddiaya göre Kraliçe Victoria tarafından verilen bir tabancayla kendini vurdu. Britanya askerleri de kraliyet eşyalarını ve kiliseleri yağmaladı.
Bu parçaların iadesi, kraliyet gündeminin en öncelikli maddesi olmayacağı gibi, gündeme geldiğinde de Charles, Kraliyet Koleksiyonu direktöründen tavsiye isteyecek. Ancak Milletler Topluluğu ilişkilerini güçlendirmeyi isteyen yeni kralın, olumlu adımların önemini görmesi muhtemel. Tacı yeni giydiği için, geleneksel kraliyet sembollerinin önemini güçlü bir hassasiyetle idrak etmiş olmalı.
Şu anki Asantehene, II. Otumfuo Osei Tutu, taç giyme töreni için Londra’ya geldiğinde 4 Mayıs’ta Charles’ı ziyaret etti. Kuşkusuz Ashanti kralı, bu konuyu gündeme getirmenin uygun olmayacağını düşündü; ancak atalarına ait bazı eşyaların Windsor Kalesi’nin büyük antresinde sergilendiğini fark etmiş olmalıydı.
Asantehene ayrıca British Museum’un direktörü Hartwig Fischer’la görüşmüş ve 19. yüzyılda el konan, Ashanti’ye ait parçaların iadesini talep etmişti. Bir müze sözcüsü, eşyaların Gana’ya ödünç verilmesi olasılığının tartışıldığını doğruladı.
Kraliyet koleksiyonundaki önemli parçalar
BENİN
Bir çift oyma fildişi leopar: On dişten yapılmış ve üzerlerinde işlenmiş bakır lekeleri var (muhtemelen boş tüfek mermisi kovanlarından geri dönüştürülmüş). Leoparlar Benin’de “ormanın kralı” olarak kabul edilir ve kraliyet otoritesinin bir sembolü olarak görülür. Benin’in 1897’de Britanya birlikleri tarafından ele geçirilmesinin ardından bu bir çift leopar, Amiral Harry Rawson tarafından Kraliçe Victoria’ya hediye edildi. 1924’te V. George, onları British Museum’a uzun süreliğine ödünç verdi, eserler hâlâ burada ve Sainsbury Afrika Galerileri’nde sergileniyorlar.
Bir Oba’nın bronz başı aslen kraliyet sarayındaki bir tapınakta duruyordu; ancak heykel 1897 Seferi sırasında ele geçirildi. Bir subay tarafından Birleşik Krallık’a getirilip daha sonra satıldı. Heykel 1940’ların sonlarında veya 1950’lerin başlarında Nijerya Ulusal Müzesi için satın alındı. The Art Newspaper tarafından ortaya çıkarıldığı gibi, 1973’te, Lagos Müzesi’ndeyken Nijerya Devlet Başkanı General Yakubu Gowan tarafından el konularak, devlet ziyareti sırasında Kraliçe Elizabeth’e hediye olarak sunuldu. Dolayısıyla iki kez yağmalandı.
ASHANTİ
İnsan yüzünün hatlarını taşıyan bu tür oyuk altın maskeler artık kaybolmuş karmaşık bir balmumu tekniği kullanılarak yapılıyordu. Ashanti’nin mağlup düşmanlarını temsil ederler ve törensel kılıçların ucuna takılırlardı. Bu örnek, Asantehene Kofi Karikari’nin kraliyet sembollerinden bir parçaydı ve Şubat 1874’te Kumasi’de Britanya birlikleri tarafından ele geçirildi. Üç ay sonra, Kraliçe Victoria tarafından satın alındı.
Bu devlet kılıçları, Ashanti Sarayı’nın üst düzey üyeleri tarafından takılırdı. Ahşap kabza varakla kaplanmıştır. Kılıcın, yine Asantehene Karikari’ye ait olduğu söylenir. 1874’te ele geçirilmesinden sonra, General Ponsonby, Kraliçe Victoria’ya gönderdiği mektupta Britanya subayları, “Halka açık bir şekilde satmadan önce, bu parçaları ya da en iyilerini, size sunmayı görev ve onur olarak kabul eder,” diye yazmıştı.
MAQDALA
Bu altın telkâri ve ametistlerle süslenmiş terlik çifti, İmparator Tewodros’a aitti. 1868’de imparator kendini vurduktan sonra General Robert Napier tarafından Maqdala’da ele geçirildi, ardından da Kraliçe Victoria’ya hediye edildi. Terlikler koruma amacıyla sergilenmiyor.
Etiyopya ayin dili olan Ge’ez dilinde yazılmış ve yaldızlarla süslenmiş, Meryem Ana’nın Mucizeleri’nin anlatıldığı parşömen elyazması. Elyazması, Roma’daki Santa Maria Maggiore'deki (muhtemelen 6. yüzyıl) Bizans ikonundan ilham alan Bakire ve Çocuk’un da dahil olduğu 13 resimli sayfayı içeriyor. Mucizeler, Maqdala’daki Madhane Alam Kilisesi’nden alındı ve kısa sürede British Museum temsilcisi Richard Holmes tarafından ele geçirildi. Holmes elyazmasını Kraliçe Victoria’ya hediye etti. Elyazması, 19. yüzyılın sonlarında Hindistan Ofisi tarafından Londra’da ciltlendi. O da koruma amacıyla sergilenmiyor.