American Artist’in Brooklyn’deki Pioneer Works sanat merkezinde düzenlenen sergisi Shaper of God (Tanrıyı Dönüştürmek, 13 Nisan’a kadar) dört yıllık bir projenin sonucu gibi görünse de, aslında birçok açıdan on yıllardır devam eden bir sürecin ürünü. Sergideki eserlerin ilham kaynağı, spekülatif kurgu yazarı Octavia E. Butler’ın (1947-2006) geleceği gören kitabı ve 2013’te yasal olarak ismini değiştiren Artist’in Butler’dan öğrendiği biyografik ve kişisel detaylar. Özel bir referans noktasıysa yazarın 1993 tarihli romanı Parable of the Sower (Ekinci Benzetmesi). Şirketlerin doyumsuzluğu, kontrolsüz iklim değişikliği ve otoriter bir ABD başkanının geniş çapta kabul görmesi sonucunda Amerikan toplumunun çöküşünü ve köleliğin geri dönüşünü anlatan bu roman 2020’ler Amerikan toplumunu çarpıcı bir şekilde tasvir ediyor.
Sergiyle birlikte Pioneer Works tarafından yayımlanan monografin giriş yazısı da Artist’e ait: “2024 Los Angeles’ında geçen Parable (Benzetme) serisi insanlığın hayatta kalmasının en iyi yolunun toplum inşa etmek olduğuna işaret ediyor. Demagoglar ve oligarklar gücü ele geçirerek değer verdiğiniz her şeye karşı çıktıklarında kullanacağınız bir kaçış planı olması gerektiğini öğütlüyor.” Serinin kahramanı olan Lauren Oya Olamina adlı genç siyah kadın da böylesi bir dehşetten kaçmak için insanlığı bu gezegenin ötesine taşıyarak yıldızlar arasında yeni bir yuva bulmayı amaçlayan bir din inşa etmeye çalışıyor.
Artist geçtiğimiz yaz Los Angeles’taki PST Art festivali kapsamında, Olamina’nın kitapta kurduğu Earthseed toplumunun ilk roket denemelerini canlandıran performansı çölde sergiledi. Bu performansın videosu The Monophobic Response (Monofobik Tepki) Pioneer Works’te gösteriliyor; Pasadena’daki meşhur Jet İtki Laboratuvarı’nın öncülü olan California Teknoloji Enstitüsü Guggenheim Havacılık Laboratuvarı’ndaki öğrencilerin 1936’da tasarladığı roket motorunun işlevsel replikasını da içeren enstalasyonsa bu videoya eşlik ediyor.
Bir başka enstalasyon Olamina’nın çocukluğunda yaşadığı evin salonunu canlandırıyor; etrafı duvarlarla çevrili mahalleden çıkıp okula gitmek çok tehlikeli olduğu için çocuklar bu evde eğitim alıyor, Olamina’nın babası da vaaz veriyor. Okuma odası olarak kullanılan bu alanda, ziyaretçiler Butler tarafından ve Butler hakkında yazılan kitapların yanı sıra bilimkurgu ve gerçek, siyah kültürü, California tarihi gibi ilgili konuları inceleyebiliyor.

American Artist, The Monophobic Response, 2024 (fotoğraf).
THE MONOPHOBIC RESPONSE: © AMERICAN ARTIST, © PIONEER WORKS
Bu okuma odasındaki video duvarında Parable serisinden ilham alan üç çalışma gösteriliyor; ülkenin uzay programını satıp özelleştirmeyi ve evsizleri ucuz işgücü olarak istihdam ederek evsiz krizini çözmeyi vaat eden romanın popülist adayı Christopher Donner’ın kısa başkanlık reklamı da bu çalışmalar arasında yer alıyor. Artist’in versiyonunda, Donner’ın 2020’de başkanlığa adaylığını koyan rap’çi Ye’yle (eski adıyla Kanye West) olağanüstü benzerliği dikkat çekiyor. Asıl amacı kişisel zafer kazanmak gibi görünen Amerikalı milyarderlerin maliyetli bir kurumsal uzay yarışına girdiği zamanımıza uygun bir konu olarak uzay araştırmalarının etik ilkeleri ve değerleriyle ilgili soruları akla getirmeyi amaçlayan bir başka videodaysa kadın astronotun Mars’ta öldüğüne dair kurgusal haber gösteriliyor.
Serginin küratörü Vivian Chui, “Bu seri aslında Butler’ın kitabından ilham almanın ötesinde, bu kitabı gerçek yaşamda olup bitenleri düşünmek ve eleştirmek için mercek olarak kullanıyor,” diyor.
Sergiye eşlik eden monografın editörü Zainab Aliyu bunu şöyle yorumluyor: “Butler’ın eseri günümüzü yansıtıyor çünkü asla basit bir kurgu olmadığı gibi, fantastik bir kaçış hikâyesi de değil. Aksine, Butler’ın tarih ve insan davranışına dair çalışmalarına dayanıyor.”
“Butler kâhin değildi, yalnızca geçmişteki motifleri analiz ederek gelecekle ilgili olasılıkları tasavvur ediyordu. Kendisini ‘histofütürist’ olarak tanımlıyordu. Butler’ın incelediği birçok tema (iklim krizi, aşırı sağcılık, göç, servet eşitsizliği gibi) bugün hâlâ acil çözülmesi gereken sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.”
Hem Butler hem de Artist, Pasadena ve komşusu Altadena’da büyüdü, onlarca yıl arayla aynı liseye gitti (hatta Artist’in halaları Butler’ın sınıf arkadaşlarıydı); iki sanatçının geçmişindeki bu benzerlikler sergideki bazı eserlere yansıyor. Artist monografta bunu şöyle açıklıyor: “Bu bağlantı bende, bu bölgede Butler ve benim gibi sanatçılar için önemli yaratıcı eserleri besleyen şeyin ne olduğunu anlama isteği uyandırdı.”
Artist bunu araştırmak için aylarca Butler’ın arşivlerini inceledi; bu arşivler 2006’da yazarın ölümünden sonra Pasadena’daki Huntington Kütüphanesi, Sanat Müzesi ve Botanik Bahçeleri’ne bağışlanmıştı. Belge veya dergilerin fotokopisini ya da taramasını almasına izin verilmeyince, Artist bunları kütüphanenin verdiği pembe renkli kâğıt üzerine elle yazdı. Âdeta bir keşiş gibi yazılan bu belgeler Pioneer Works’teki vitrinlerde sergileniyor ve Butler’ın kişisel geçmişinin yanı sıra etrafındaki çevreye ve toplumsal dokuya gösterdiği büyük ilgiye ışık tutuyor. Ayrıca Sivil Haklar Dönemi’nde orta sınıf siyah ailelerin ev satın alabildiği Altadena’ya büyük zarar veren son Eaton yangınları nedeniyle tehdit altında olan tarihi belgeliyor.
Butler’ın biyografisini daha da derinlemesine inceleyen Artist, siyah Amerikalıların güneydeki ekonomik güçlükler ve ırkçı terörizmden kaçmak için ABD’nin diğer bölgelerine taşındığı Büyük Göç sırasında ailenin de 1930’larda ilk kez California’ya taşındığını, Butler’ın büyükannesinin burada bir kümesi olduğunu gördü ve bunu temsilen tavuk kümesi inşa etti. Bu tavuk kümesi siyah kadınlar için iş imkânının çok kısıtlı olduğu bir dönemde Butler’ın büyükannesine bağımsız bir gelir sağlamıştı.
Artist monografta şöyle yazdı: “Butler’ın The Huntington’a 386 kutuda emanet ettiği 9.062 nesneyi bu kutulardan çıkarmam bir ömür sürebilirdi ama ben son dört yılımı Butler’ı besleyen süreci öğrenerek ve dolayısıyla beni besleyen süreci keşfederek geçirdim. Hem, ‘Bu böyle devam ederse,’ diye başlayan hikâyeler anlatarak hem de, ‘Ya başka türlü olsaydı?’ diye sorarak bunu sürdürmek istiyorum. Butler birçok kişinin kanıksadığı gerçekliği sorgulamaktan asla vazgeçmedi. Gelecekte yaşayacağımız güçlükleri doğru tanımlayabilmek için geçmişi iyi incelememiz ve kaç kişi dinlerse dinlesin gerçekleri söylememiz gerektiğini bana Butler öğretti.”
- American Artist, Shaper of God, 13 Nisan’a kadar, Pioneer Works, Brooklyn’de görülebilir.