Galiçya’daki Santiago de Compostela Katedrali’nde sonlanan tarihî haç yolu ağı olan İspanya’daki Camino de Santiago 2023’te rekor kırarak 446 bin hacıyı ağırladı. Hacı sayısındaki bu patlamadan en çok yararlanan rotalardan biri de Atlantik kıyısında bulunan ve daha az bilinen Camino Portekiz Sahil Yolu oldu.
Camino, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1993 yılında alındı ancak sahil yolunun resmî olarak tanınan bir rota haline gelmesi 2.600 hacının kaydedildiği 2016 yılını buldu. Bu tarihten sonra da sayı büyük bir hızla arttı. Galiçya hükümeti 2024’ün Ağustos ayına kadar 46.690 hacının bu rotada yürüdüğünü açıkladı; bu sayı bir önceki yıla göre yüzde 46 artış anlamına geliyordu. Portekiz’in Porto kentinde başlayan 260 kilometrelik yolun 2027 itibarıyla en popüler rota haline gelerek 9. yüzyıldan bu yana Camino’nun anayolu olan Fransız Yolu’nu geride bırakacağı tahmin ediliyor.
Dolayısıyla bölgede şimdi miras alanlarını restore ederek ve turistik tesisler ekleyerek yeni keşfedilen bu popülariteden yararlanmak ve daha önce gizli kalmış bu cevherleri mutlaka görülmesi gereken yerlere dönüştürmek amaçlanıyor. Bölgesel hükümet 2022’den bu yana, bir kısmı Portekiz Sahil Yolu boyunca uzanan miras alanlarının restorasyonunu da içeren 39 milyon euro’luk bir plan uyguluyor.
Örneğin 12. yüzyıldan kalma denize bakan Sistersiyen manastırı olan Oia Manastırı’nın 4 milyon euro’luk hükümet desteğiyle 2026’da müze ve otel olarak yeniden açılması planlanıyor. Manastırdaki etkinliklerin küratörü ve direktörü Sarah Barbará, “Hacılar manastır hastanesinden tıbbi yardım almak için bu tali yola sapmış olabileceğinden, bu alanın sahil yolunun başlangıcı olabileceği düşünülüyor,” diyor.
Manastır 2019’dan bu yana rehberli geziler düzenlese de, alan rotanın bir etabının ortasında bulunduğu için Barbará hacıları bu gezilere çekmenin zor olduğunu kabul ediyor. Barbará, “Bir saatlik gezi hacıların hızını yavaşlatabileceği için buraya gelip avluda dolaştıktan sonra gitmeyi tercih ediyorlar,” diyor.
Oysa konaklama imkânı sunulduğunda, manastırın özellikle konforlu bir haç yolculuğu yapmak isteyenler için cazip bir Camino durağı haline gelebileceğini düşünüyor.
Avrupa Konseyi kültür rotaları direktörü Stefano Dominioni, “Hacılar kendi programlarına göre hareket ediyor,” diyor. Daha uzun süre kalmalarını sağlamanın zor olduğunu, dolayısıyla bazı bölgelerin bu amaçla kültürel teklif çeşitliliğini artırdığını, diğer rotalarla işbirliği yaptığını veya teklif paketlerini tanıtmak için ortak girişimler oluşturduğunu söylüyor.
Oia Manastırı’ndan çok da uzakta olmayan Silleiro Burnu’ndaki iki tarihî deniz feneri de restore edilerek hacıları hedefleyen turistik tesislere dönüştürülüyor. 1886’da faaliyete geçtikten sonra zamanla harabeye dönüşen Vello Deniz Feneri ağustos ayında taverna olarak kapılarını yeniden açtı. Bu esnada, 2024’te 100. yıldönümünü kutlayan ikinci deniz feneri de otel ve restorana dönüştürülüyordu.
Önceliklerimiz kıyafetlerimizi yıkamak, su toplayan ayaklarımızla ilgilenmek ve akşam dokuzda yatağa girmekti.
Jordi, hacı
Rota üzerinde mola yeri olabilecek kentler ziyaretçileri kendi kültürel alanlarına yönlendirmenin yollarını aramaya devam ediyor. Kolomb’un ilk gemilerinin Amerika dönüşü karaya yanaştığı liman ve Portekiz Sahil Yolu’nun ana duraklarından biri olan Baiona’dakibazı yerler bölgenin 12 bin kişilik nüfusunu fazlasıyla aşan hacı akınından kazanç sağlamaya çalışıyor.
Ortaçağ’dan kalma eski kentte bulunan Casa de la Navegación müzesinin direktörü Rosa Villar, “Şu âna kadar büyük bir etki hissetmedik,” diyor. Camino de Santiago’nun meşhur deniztarağı tabelaları hacıları müzenin kapısının önünden geçirse de, içeri giren hacı sayısının çok az olduğuna işaret ediyor. Villar, aynı sorunu Kolomb’un limana demirleyen karavelası (küçük yelkenli gemi) Pinta’nın replikası ve hacı kıyafetli Havari Aziz Yakup heykelini barındıran 17. yüzyıldan kalma eski Baiona Hastanesi’nde de yaşadıklarını söylüyor.
Portekiz Sahil Yolu’nu yakın zamanda babasıyla birlikte yürüyen Avustralyalı hacı Jordi, The Art Newspaper’a yaptığı açıklamada birkaç müzeyi ziyaret etseler de, programlarında gezmek için pek zaman olmadığını söylüyor. Jordi, “Önceliklerimiz kıyafetlerimizi yıkamak, su toplayan ayaklarımızla ilgilenmek, akşam yemeğini planlamak ve akşam dokuzda yatağa girmekti,” diyor. Jordi ve babası haç yolculuğunu iki haftalık yürüyüşün ardından haziran ayında tamamladı. “Benim Camino’dan beklentim babamla ilişkimizi güçlendirmekti ve bunu da başardık.”