→ Birmingham’daki sanat koleksiyonunun değeri 450 milyon sterlin
Birleşik Krallık’ta Birmingham Belediye Meclisi’nin elinde bulunan sanat koleksiyonunun değeriyle ilgili BBC haberi, kamuya ait koleksiyonların finansman açığını kapatmak için satılmasına dair tartışmaları alevlendirdi. 6 Eylül’de yayımlanan makalede, BBC’nin araştırmasına göre “Birmingham Belediye Meclisi’ne ait sanat eseri koleksiyonunun değerinin yaklaşık yarım milyar sterlin olduğu” belirtildi.
BBC’nin haberinde şu ifadelere yer verildi: “Kamuya ait sanat koleksiyonunun değerini BBC’yle paylaşmayı önce reddeden belediye, daha sonra Bilgi Komiserliği Ofisi’nin talimatıyla Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası uyarınca koleksiyonun 451 milyon sterlinlik değerini açıklamak zorunda kaldı. Böylece belediyeye ait sanat koleksiyonunun boyutu da ortaya çıktı ve ocak ayı itibarıyla belediyenin elinde 1.430 resim, 560 heykel ve kâğıt üzerine yapılmış 25.924 eser bulunduğu anlaşıldı.” Makalede, geçtiğimiz yıl fiilen iflas ettiğini açıklayan belediyenin mali güçlükleri aşmak için hiçbir eseri satmayacağı bilgisine de yer verildi.
Kültür mirası uzmanı Anooshka Rawden, Museums Journal dergisine konuştu: “Bunlar yerel otoriteye değil, şehre ait varlıklar ve şimdi elden çıkarılırlarsa bir daha asla geri dönmeyecekler. Oysa kültür, miras ve aynı şekilde sergilendikleri müzeler ve galerilerin sağladığı ekonomik ve sosyal fayda çok büyük.” Müzeler Derneği gibi sektör kurumlarının da desteğiyle bu yılın başında İngiltere Sanat Konseyi tarafından koordine edilen ortak bildiride “müze koleksiyonlarının maddi kazanç sağlamak için satılmaması gerektiği” belirtilmişti.
→ İtalya, atama skandalının ardından yeni kültür bakanını açıkladı
Eski gazeteci Alessandro Giuli, Başbakan Giorgia Meloni tarafından İtalya’nın yeni kültür bakanı olarak atandı. Bu hamle, eski sevgilisini danışman olarak atadığına dair tartışmaların ardından görevinden ayrılan eski bakan Gennaro Sangiuliano’nun istifasından sonra geldi. Giuli, 2022’de Roma’daki MAXXI çağdaş sanat müzesini yöneten vakfa başkan olarak atanmıştı. İtalyan Il Corriere della Sera gazetesine göre, Giuli gençlik yıllarında aşırı sağcı gençlik örgütü Fronte della Gioventù (Gençlik Cephesi) üyesiydi. Daha sonra Roma’daki Sapienza Üniversitesi’nde Felsefe eğitimi aldı ancak mezun olamadı. Kariyerinin büyük kısmında İtalya’nın muhafazakâr günlük gazetesi Il Foglio’da gazeteci olarak çalıştı. Sangiuliano’nun sosyal medya influencer’ı Maria Rosaria Boccia’yla ilişki yaşadığı ve Boccia’yı ücretsiz bakanlık danışmanı olarak işe almaya çalıştığı ortaya çıkmıştı. İstifa dilekçesinde, “hükümetteki son iki yılında kültür politikalarında elde edilen sonuçlarla gurur duyduğunu” belirten Sangiuliano kendi döneminde “müzelerdeki ziyaretçi sayısının yüzde 22, gelirlerin yüzde 33 arttığını” iddia etmişti.
Ancak Finestre sull’Arte gazetesi, “2022’de pandeminin devam ettiğini, dolayısıyla çoğu müze ziyaretçisinin Covid’e yakalanmaktan korktuğu için müzelere gitmediği bir yılla kıyaslanırsa şaşırtıcı artışlar elde edildiğini iddia etmenin çok kolay olduğunu belirterek Sangiuliano’nun bu açıklamalarını eleştirmişti.
→ Noguchi Müzesi kefiye şal takan çalışanlarını işten çıkardı
Queens, New York’taki Noguchi Müzesi, sıklıkla Filistinlilere destek işareti olarak kullanılan geleneksel şal olan kefiye taktıkları için kıyafet yönetmeliğini ihlal ettikleri gerekçesiyle üç çalışanını işten çıkardı.
Trasonia Abbott ve diğer iki galeri görevlisi Q. Chen ve Natalie Cappellini kefiyelerini çıkarmayı reddettikleri için işten çıkarıldı. Ayrıca ziyaretçi hizmetleri direktörü olarak görev yapan Ortadoğu kökenli yöneticileri de görevden alındı.
Bu işten çıkarmalar, 8 Eylül’de müze önünde düzenlenen gösteride tarafından protesto edildi. Gösteriye katılanlar arasında sanatçılar, kültür emekçileri ve müzenin bulunduğu Astoria Mahallesi’nin sakinleri de bulunuyordu. Protestocular ayrıca müze direktörü Amy Hau’yu istifaya çağırdı. Kefiye takan göstericiler, “Bizi susturdunuz, bizi bastırdınız. Amy’yi kovun, bunu durdurun,” şeklinde slogan attı.
Abbott, Hyperallergic’e yaptığı açıklamada, “Kamala Harris rozetiyle işe gelseydim bu politik olurdu. Ama Gazze’de olduğu gibi insanların kitlesel ve endüstriyel şekilde öldürülmesini protesto etmenin politik olduğunu düşünmüyorum,” dedi. Cappellini’yse bu politikayı “kaygan zemin” olarak nitelendirdi.
Öte yandan, The Art Newspaper’a konuşan müze sözcüsü şunları söyledi: “Kamusal kültür kurumu olarak görevimizin müzeye gelen herkesi memnun etmek olduğunu çalışanlarımızla konuştuk. Bu ortamı sürdürmek için de işyerimizde politik beyanlara yer olmadığı kararını aldık.” ABD’li sanatçı Isamu Noguchi İkinci Dünya Savaşı’na şiddetle karşı çıkmış ve 1942’de Japon vatandaşları ve Japon kökenli Amerikalılar için Arizona’da inşa edilen esir kampı Poston Savaş Yerleştirme Merkezi’ne gönüllü olarak girmişti.
→ ABD’li örgütten İranlı sanatçılara yönelik zulme son verme çağrısı
New York merkezli insan hakları örgütü Sanatsal Özgürlük İnisiyatifi (Artistic Freedom Initiative, AFI) yeni raporunda İran hükümetine çağrıda bulunarak Kadın, Yaşam, Özgürlük protesto hareketini destekleyen “sanatçılar ve aktivistlerin sistematik olarak hedef alınması ve zulme uğramasına son verilmesi”ni istedi. Raporda, ülkedeki başörtüsü kurallarına uymadığı iddia edilerek rejimin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül 2022’de İran’daki bir hastanede hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ölümünün ikinci yıldönümüne işaret edildi. Amini’nin ölümünden sonra İran ve dünya genelinde kitlesel Kadın, Yaşam, Özgürlük protestoları başlamıştı.
AFI ve insani yardım grubu Voices Unbound tarafından yayımlanan yeni raporun başlığı “I Create, I Resist: Iranian Artists on the Frontline of Social Change” (Yaratıyorum, Direniyorum: İranlı Sanatçılar Sosyal Değişimin Ön Saflarında). Raporda, İran Kültür ve İslami İrşad Bakanlığı’nın Eylül 2022’den sonra “sanatsal ifadeyi baskılama ve etkili sanatçıları kontrol altına alma çabalarını önemli ölçüde artırdığı” iddia ediliyor. Amini’nin ölümünün ardından yaşananlar analiz edilerek, “sanatçılara yönelik yoğun baskılar çarpıcı şekilde açıklanıyor”.
Protestolara katıldıktan sonra 2022’de İran’dan Kanada’ya kaçan Jinoos Taghizadeh’nin de aralarında bulunduğu bazı sanatçılardan da raporda bahsediliyor. Taghizadeh için, “Keyfî tutuklamaya ve polis şiddetine maruz kalmış birçok kişi bu olayla bağ kurabildiği için Amini’nin gözaltında ölümünün her kesimden İranlıyı derinden etkilediğine inanıyor,” ifadelerine yer veriliyor. Hükümetin “ellerindeki kanı” çağrıştırmak üzere kırmızıya boyanan İranlı liderlere ait duvar resmi de dahil olmak üzere, Amini’nin ölümüne tepki olarak yapılan 26 eser de raporda bulunuyor.
→ Nicole Eisenman’in Filistin yanlısı tutumu koleksiyoncuları öfkelendirdi
Chicago Çağdaş Sanat Müzesi, normalde sergiyi destekleyebilecek koleksiyoncular sanatçının Filistin konusundaki açıklamalarına karşı çıktığı için Nicole Eisenman retrospektifinin yeterli fonu bulamadığını açıkladı. Müzenin direktörü Madeleine Grynsztejn, The New York Times’a konuştu: “Sergiye maddi destek sunmayacakları kesinleşti. Bu bizim için mali açıdan bir kayıptı ama yine de sırf bu yüzden sergiyi küçültme yoluna gitmedik.”
Eisenman ve başka yüzlerce sanatçı geçtiğimiz yıl acil ateşkes çağrısıyla Artforum dergisinde yayımlanan mektubu imzalamıştı. Mektup önce 7 Ekim’deki Hamas saldırısına bağlı kayıplardan bahsetmediği için eleştirilmiş, daha sonra bu konuyu da içerecek şekilde güncellenmişti.
Artforum’un yayımcıları, editör David Velasco’nun mektubu yayımlamadan önce kendilerine danışmadığını ve bu nedenle işten çıkarıldığını söyledi. Daha sonra bazı koleksiyoncular Eisenman’den Filistin’e desteğini durdurmasını istedi. Eisenman, The New York Times’a verdiği demeçte, “Sanat dünyasında müttefik olarak gördüğüm insanlar tarafından tehdit edildiğimi hissettiğim bu olayı asla unutmayacağım,” dedi.
→ Çevreci protestocular Rijksmuseum’u bastı
Amsterdam’daki Rijksmuseum, Extinction Rebellion (XR; Yokoluş İsyanı) üyesi iklim protestocularının eylemi sonucunda 7 Eylül’de geçici olarak kapatıldı. Kendilerini giriş kapısının parmaklıklarına zincirleyen aktivistler sarı sis bombaları patlattı. The Brussels Times’ın haberine göre, müze yaklaşık 14.00’e kadar kapalı kaldı; 33 kişi tutuklanırken, kimse hakkında dava açılmadı. Göstericiler, müzeye ING Bank’i sponsorluktan çıkarma çağrısında bulunan dev pankartlar açtı. “Sevgili sanatsever, ING gezegenimizi ve gelecekteki yaşamı yok ediyor.” XR sözcüsü şöyle konuştu: “Müze, büyük bir çevre kirletici olan ING’den para alarak bankanın kirli yüzünü Hollanda tarihindeki ünlü sanat eserlerinin ardına saklamasına fırsat veriyor. Bu artık bitmeli.” XR’ın bildirisine göre, ING geçtiğimiz yıl müzeye yaklaşık 700 bin euro’luk destek verdi: “Yani Rijksmuseum, ING’yle sponsorluk ilişkisini keserse gelir kaybı yüzde 0,6’dan az olacak.”
ING, XR’ın eylemlerini “aşırılıkçı ve kabul edilemez” olarak nitelendirerek açıklamasına şöyle devam etti: “XR’ın ING’nin finansman politikasıyla sorunu varsa Rijksmuseum’a değil, doğrudan bize başvursun. Biz her zaman diyaloğa açığız.” Banka “amacının XR ile aynı olduğunu, iklim değişikliğiyle mücadele etmek istediğini” fakat bu amaca ulaşma yöntemlerinin farklı olduğunu söyledi: “Yağ ve gaz çıkarma fonlarını yavaş yavaş kesiyoruz. 2040 itibarıyla sıfıra düşüreceğiz. Aynı zamanda, yenilenebilir enerjiye yönelik fonlarımızı üç katına çıkarmayı hedefliyoruz.”
→ UNESCO, Sudan Ulusal Müzesi’ndeki yağmaya dikkat çekti
UNESCO, Sudan’da Ulusal Müze’yi de içeren birçok müze ve miras kurumunun silahlı gruplarca yağmalandığı ve zarar gördüğüne dair son haberlerden “derin endişe” duyduğunu açıkladı. UN kültür birimi “uluslararası toplumu, Sudan’ın mirasını yıkımdan ve yasadışı ticaretten korumak için elinden geleni yapmaya” davet ettiğini bildirdi.
Geçtiğimiz yıl nisan ayında Sudan’ın başkenti Hartum’da rakip silahlı gruplar arasında çatışma çıkmıştı. ABD merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi tarafından kurulan Global Conflict Tracker’a (Küresel Çatışma Takipçisi) göre, çatışma Sudan silahlı kuvvetlerinin liderleriyle Hızlı Destek Kuvvetleri olarak bilinen paramiliter grup arasındaki güç mücadelesinden kaynaklanıyor.
UNESCO, bu krizin Sudan’ın mirası, kültür kurumları ve sanatçıları üzerindeki etkisini silahlı çatışmalar başladığından beri yakından izlediğini belirtti. Örgüt, “Son haftalarda, kültüre yönelik bu tehdidin benzersiz bir seviyeye ulaştığını görüyor, müzeler, miras alanları, arkeolojik alanlar ve özel koleksiyonların yağmalandığına dair haberler alıyoruz,” açıklamasında bulundu.
UNESCO yetkilileri önemli antikalar, heykeller ve arkeolojik koleksiyonların bulunduğu Ulusal Müze’nin yağmalandığını belirtirken, The Guardian da geçen yıl alınan uydu görüntülerinde eserlerle dolu kamyonların müzeden ayrıldığının görüldüğünü bildirdi.
Ayrıca Beyt el-Halife Müzesi ve Nyala Müzesi’nden de başka birçok koleksiyonun çalındığı bildirildi. Unesco, yıl sonuna kadar Sudan’la komşu ülkelerde kolluk kuvvetlerine eğitim vererek eser kaçakçılığının önlenmesine yardımcı olmayı amaçlıyor.