Bilal Yılmaz’ın “Dirt Is The Color Of Labor” yerleştirmesi, Erdil Yaşaroğlu’nun “Stray Dog”u, Semih Zeki’nin “Oyuna Dönüş”ü, Kazım Karakaya’nın Hayvan’ı buralarda bir yerde, bağ kurmak için ziyaretçisini bekliyor. Anselm Reyle, Bilal Hakan Karakaya, Ebru Döşekçi, Étienne Krähenbühl, Franco Guerzoni, Giulio Paolini, Georg Herold, Gözde Can Köroğlu, Kemal Tufan, Metin Alper Kurt, Onur Mansız, Ugo Rondinone’nin de ahşap, metal, çelik, bazalt, cam, alçı ve daha birçok malzemeden eseri, Wahler’in küratöryal bakış açısıyla mimari ve doğayla bütünleşiyor. The Yard tüm bunlarla aynı zamanda Haliç için umut edileni de vaat ediyor: İstanbul’un tarihi, denizi ve gökyüzüyle birleşmiş, sanatın kentlilerle buluşabileceği bir alan.
Sergilerpreview
Haliç’te Bir Hazine Avı: The Yard
Güzellikleri kutlamayı bilenleri, Haliç’in eşşiz manzarasının cazibesiyle sanatın yeni keşiflere davet eden ısrarının tam ortasına yerleştiren bir açık hava sergisi: The Yard. Contemporary Istanbul’un bu yıl dördüncüsünü düzenlediği ve artık gelenekselleşen bu açık hava sergisi, Marc-Olivier Wahler’in küratörlüğünde fuarı duvarların dışına taşırarak gökyüzü ve denizle buluşturuyor. Duvarların arkasındaki ilgili, neşeli ve aceleci adımlar dışarı çıkınca Tersane-i Amire’nin 6 asırlık geçmişinin üzerinde sakinleşiyor, merak eşliğinde bir hazine avı başlıyor.
21 Ekim 2024