Refik Anadol’un Akbank’ın tarihsel yolculuğunu konu alan eseri, Türkiye’nin ilk kalıcı yapay zekâ eseri olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda 60 milyonun üzerinde piksel ve 220 metre kare alanıyla da Anadol’un en büyük üç eseri arasında.
Anadol’un sanat, bilim ve teknoloji arasındaki dinamik ilişkiyi geleceğe taşıyan etkileyici eseri, dün akşam (8 Ekim) gerçekleşen açılışla birlikte iş ve kültür sanat dünyasının önemli isimlerine görsel bir şölen sundu.
Refik Anadol eseriyle ilgili yaptığı açıklamada, “İstanbul’a, şehrin kültürel ve doğal ritmine derinden uyum sağlayan bir eserle dönmek büyük bir onur. Bu eseri, Akbank’ın kurumsal hafızası ile İstanbul’un doğal döngülerinin bir birleşimi olarak hayal ettim,” dedi. Akbank Genel Müdürü Kaan Gür ise, “Türkiye’nin dijital sanatta dünya markası olan Refik Anadol’un eşsiz sanat eserini Akbank’ın merkezinde sergilemekten dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Dünyanın önde gelen bankalarının merkezleri artık sanatla iç içe ve sürdürülebilirlik anlayışı doğrultusunda şekilleniyor. Biz de genel müdürlüğümüzde tam olarak bunu gerçekleştirdik ve dönüşümün kalbine Türkiye’nin gururu Refik Anadol’un eserini koyduk,” diye düşüncelerini belirtti. Gür ayrıca eserin Akbank’ı bütün yönleriyle yansıttığını belirtiyor ve Türkiye’nin uluslararası tanıtımına katkıda bulunacağını düşünüyor. “Artık genel müdürlüğümüz bir finans merkezi olmanın ötesinde; bir sanat ve sürdürülebilirlik merkezi,” sözlerini de ekliyor.
Anadol’un dijital heykelleri, insan-makine işbirliklerinin yaratıcı potansiyelini ve çoklu duyuları nasıl harekete geçirebileceğini araştırıyor. Etrafımızdaki bilgileri ana malzeme olarak kullanarak YZ sinir ağını işbirlikçi bir unsur haline getiren Anadol, insanları fiziksel dünya, algoritmik tasarım, kolektif sinestezi ve sanatın iyileştirici gücüyle olan ilişkilerini yeniden düşünmeye davet ediyor.
Anadol ve ekibi, oluşturdukları alt gruplarla özgün bir makine öğrenimi modeli eğitiyor. Akbank arşivleri ve doğa bilgilerini göz önüne seren eser, kolektif hafızanın izlerinden yola çıkarak bilgileri görselleştiren bir makinenin etkileyici ve düşündürücü bir deneyim yaratmasını sağlıyor.
Eser Akbank Arşivleri, Akbank Hatıraları, İstanbul Rüzgarları ve Mercan Rüyaları olmak üzere dört ana bölümden oluşuyor.
İlk bölümde, her hat ve düğüm, kurumun istikrarlı büyümesini teşvik eden ticaret ağlarını temsil ediyor. Görselleştirme, zaman içinde ticaretteki dalgalanmaları renk ve dokuların değişmesiyle yansıtacak şekilde evriliyor. Sonuç olarak Akbank’ın tarih boyunca yolculuğu yansıtılıyor.
İkinci bölümde ise Anadol ve ekibi, binanın ve kurumun tarihindeki önemli olayların fotografik anılarını kullanıyor. Eser, bu anılardan oluşan bir kolaj aracılığıyla, kurumsal kültürün, kolektif anıların ve iş yerindeki paylaşılan deneyimlerin özünü oluşturan bir görsel anlatı oluşturuluyor.
Üçüncü bölümü konu alan İstanbul'un Rüzgarları ise, Refik Anadol Studio'nun uzun vadeli bir araştırma girişimi olan Yapay Zeka Veri Heykeli: Rüzgar projesindeki en yeni seri. İstanbul'un çeşitli bölgelerine yerleştirilen gerçek zamanlı API hava durumu sensörlerinden rüzgar hızı, yönü, rüzgar dalga desenleri ve sıcaklık verilerini toplayan bir veri setini kullanıyor ve şehrin doğal ve kentsel manzaralarının özünü rüzgar aracılığıyla temsil eder.
Son bölümde ise Refik Anadol'un Mercan Rüyaları eseri, mercan görüntülerinden oluşan kapsamlı bir veri setine dayanarak, iklim değişikliğinin aciliyetini vurgulamayı amaçlayan bir yapay gerçeklik simülasyonu olarak karşımıza çıkıyor.