Contemporary Istanbul 19. Edisyonu ekim sonu sanatseverlerle buluşuyor
Sanatseverlerin her yıl heyecanla beklediği Türkiye’nin uluslararası çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul’un 19. Edisyonu, 23-27 Ekim arasında Tersane İstanbul’un üç farklı noktasında düzenlenecek ve şehirde İspanyol rüzgârı estirecek.
Akbank ana partnerliğinde gerçekleştirilecek fuar, bu yıl da yerel ve uluslararası toplam 53 çağdaş sanat galerisinin temsil ettiği sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapacak. Fuarın konuk ülke programı İspanyolca konuşulan ülkelerden ve Latin Amerika’dan gelen galerileri ağırlayacak. Program kapsamında València’dan Jorge López Galería, Madrid’den Galería José de la Mano, Buenos Aires’ten W—Galería, Mexico City’den FURIOSA ve São Paulo’dan Andrea Rehder Arte Contemporânea gibi galeriler ve temsil ettikleri sanatçılar İstanbullu sanatseverlerle buluşacak.
Bu yıl Contemporary Istanbul’da dördüncü kez gerçekleştirilecek ve artık gelenekselleşen The Yard açık hava sergisi, 20’ye yakın eserle Musée d’Art et d’Histoire’ın (MAH, Sanat ve Tarih Müzesi) direktörü ve Contemporary Istanbul’un sanat danışmanı Marc-Olivier Wahler'in küratörlüğünde izleyicilerle buluşacak.
Beş gün sürecek fuar, galeri ve sanatçılarla buluşmaların yanı sıra CIF DIALOGUES başlıklı bir konuşma programı da sunacak. Program, Artsy partnerliğinde ve Sarp Kerem Yavuz moderatörlüğünde gerçekleştirilecek; iki gün boyunca Şarika Emiri Sultan bin Muhammed el-Kasımî, The Yard açık hava sergisinin küratörü Marc-Olivier Wahler, TAEX’in iş geliştirme direktörü Stefanie de Regel, Bitforms Gallery New York kurucusu ve direktörü Steven Sacks, dijital satış stratejisti Süreyya Wille, Museum Gegenstandsfreier Kunst direktörü Wilko Austermann ve Badr El Jundi Vakfı başkanı ve GCC İspanya kurucu üyesi María Gracia de Pedro gibi isimleri konuk edecek.
Yıldız Sarayı ziyarete açıldı
Osmanlı devletinin 33 yıl boyunca idare merkezi olan ve II. Abdülhamid’le özdeşleşen Yıldız Sarayı altı yıllık restorasyonun ardından 19 Temmuz’da ziyarete açıldı. Köşkler, kasırlar, saray tiyatrosu, müze, kütüphane, eczane, marangozhane ve atölyelerin yer aldığı saray kompleksinde Büyük Mabeyn Köşkü, Çit Kasrı, Küçük Mabeyn Köşkü ve Harem Dairesi başta olmak üzere birçok yapı artık ziyarete açık.
II. Abdülhamid’le özdeşleşen, nadir eserlerden oluşan kütüphane ve marangozhane gibi bölümlerin yanı sıra Kanuni Sultan Süleyman’a ait divan, Matrakçı Nasuh’un Kanuni’nin Irak Seferi’ni anlattığı kitap, Cihannümâ, ünlü hattatlara ait Kuran’lar ve Yıldız Albümleri’nden seçilen fotoğraflar ise ilk kez sergileniyor.
Osmanlı saray mimarisinin son dönemini (barok, art nouveau, neoklasik) yansıtan saray, Balyan ailesi mimarları ile İtalyan mimar Raimondo D’Aronco tarafından Sultan II. Abdülhamid döneminde inşa edildi. Saray arazisine ilk kasrı Sultan I. Ahmed yaptırdı, 19. yüzyıla kadar farklı yapılar eklendi, asıl yapılaşma ise II. Abdülhamid döneminde gerçekleşti ve böylece saray 80 dönümlük bir araziye yayıldı.
Yıldız Sarayı 1924 yılında Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne tahsis edildi ve 1946 yılından itibaren uzun bir dönem “Harp Akademileri” olarak hizmet verdi. 1978 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilen saray, ilk kez 1983 yılında ziyarete açıldı.
Dilay Doğanay’a Ö1 Talentenbörse’den Bestecilik Ödülü
Eserleri dünyada seçkin müzisyen ve topluluklar tarafından seslendirilen besteci ve müzisyen Dilay Doğanay, Avusturya’da iki yılda bir düzenlenen Ö1 Talentenbörse’de genç bestecilere verilen Bestecilik Ödülü’nü kazandı. 10 finalist arasından seçilerek ödüle layık görülen Doğanay, ödül ve proje kapsamında 2025 sezonu için yeni bir eser besteleyecek. Notası Doblinger edisyonu tarafından yayınlanacak eserin performansı Viyana ORF Radio Kultur Haus’ta gerçekleştirilecek.
Sanatçının “Lost Burdens” isimli eseri Ensemble Intercontemporain ve NEXT Ensemble solistleri tarafından Paris’te sahnelendi. 2023 yılında, Yeni Piyano Müziği Günleri’nde İzleyici Ödülleri Kompozisyon Yarışması’nı kazandı. Viyana’da sergilenen ve 6 Şubat Depremleri’nin etkisini konu alan bir çalışması da Avusturyalı oda orkestrası Klangforum Wien tarafından seslendirildi.
Istanbul Fringe Festival eylülü tiyatro ayına çeviriyor
Uluslararası performans sanatları festivali Istanbul Fringe Festival 13-21 Eylül arasında İstanbul’un dört bir köşesinde Türkiye ve dünyadan tiyatro, dans ve performans disiplinlerinde yenilikçi işleri bir araya getiriyor. Bu yıl, ABD, Belçika, Fransa, İtalya, Hollanda, Singapur, Slovenya, Tayvan, Japonya ve Yunanistan’dan ekipleri, çeşitlenen mekânlarında ağırlayacak. Festival açılışını Alan Kadıköy’de Yunanistan’dan The Black Matter Production imzalı The Kitchen Dance ve hemen ardından gerçekleştirilecek bir partiyle yapıyor. Festival Belçika’dan Cage-Free, Hollanda’dan UIT EEN VAL II, Singapur’dan The 11th Hour, ABD’den Untethered, Fransa’dan HHH, Tayvan’dan The Whisper of the Waves ve Slovenya’dan BLUFF’la devam edecek. Türkiye’den ise Kadro Pa imzalı Heybesini Çiğneyen Katır, Ga Kolektif imzalı Köprüden Önce Son Çıkış, Esme Madra ve Büşra Albayrak tarafından yaratılan Tropikal Kapısı sahnede olacak. Festivalin klasikleşen bölümü “Fringe Kısalar” ise iki kez izleyiciyle buluşacak.
Fringe kelimesi “alternatif”, “keşfedilmemiş”, “sınır” anlamlarına geliyor. 1947’de Edinburgh International Festival’e program dışı ve davetsiz olarak katılıp performans sergileyen bir ekiple başlayan Fringe hareketi, zamanla bir festivale dönüşerek bugün dünyanın farklı şehirlerinde gerçekleştiriliyor; yenilikçi ve alternatif işlere alan açarak onları izleyicilerle buluşturuyor.
Cemil Batur Gökçeer, İnce Hava (Thin Air) sergisiyle Les Rencontres d’Arles’da
Fotoğraf sanatçısı Cemil Batur Gökçeer, İnce Hava (Thin Air) başlıklı sergisiyle bu yıl 55. kez gerçekleştirilen ve dünyanın dört bir yanından kültür-sanat profesyonellerini ve fotoğraf meraklılarını ağırlayan Les Rencontres d’Arles festivalinde yer alıyor. Gökçeer’in sergisinin yer aldığı ve 4. edisyonu gerçekleştirilen “Discovery Award 2024” bölümü bu yıl Audrey Illouz’un küratörlüğünde, Sür le qui-vive (Kesintisiz Bir Huzursuzluk Hissiyle) başlığı altında şekilleniyor.
İnce Hava, sanatçının doğal afetler sırasında ve kendi veya sevdiklerinin hastalık, kayıp gibi çalkantılı süreçlerinde çektiği fotoğraflardan oluşuyor. Gökçeer, doğal afetlerin yaşandığı yerleri ziyaret ederek, Illouz’un ifadesiyle “olayları belgelemek yerine bir aşkınlık hissi uyandırmak için” çektiği fotoğraflarla izleyiciye felaketin duyusal bir arşivini sunuyor.
Ankara merkezli Ka Görsel Kültür ve Sanatsal Düşünce İçin Mekân tarafından temsil edilen Gökçeer, 2012’de Joop Swart Masterclass of World Press Photo’da da yer aldı. Eserleri Türkiye ve uluslararası platformda yayımlandı.
Les Rencontres d’Arles 30 Eylül’e kadar Fransa’nın Arles kentinde Escape Monoprix 23’te görülebilir.
212 Photography Istanbul yedinci kez şehirde
212 Photography Istanbul bu yıl yedinci kez 28 Eylül-13 Ekim arasında, Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleştiriliyor. Fotoğrafın yanı sıra sergi, atölye, konser, film gösterimi, söyleşi ve portfolyo değerlendirmeleri gibi farklı disiplinlerin de yer aldığı etkinlikler festival programında yer alıyor. Festival bu yıl ilk kez, program tarihleri dışında da izlenebilecek beş sergiyi sanatseverlerle buluşturuyor.
212 Photography Istanbul bu yıl GENESIS projesiyle belgesel fotoğrafçısı ve aktivist Sebastião Salgado’yu ağırlıyor. Birçok ödüle sahip olan, Wim Wenders’in hakkında belgesel çektiği, dünyanın dört bir yanını dolaşarak kadraja alan dünyaca ünlü ödüllü fotoğrafçı, GENESIS’le izleyiciye kadim geleneklere göre yaşamaya devam eden insan topluluklarını, doğa ve yaban hayat manzaraları sunuyor.
Ayrıca, festivalin açık çağrıya çıktığı Uluslararası 212 Fotoğraf Yarışması, fotoğrafçıların başvuruları için 8 Eylül’e kadar açık olacak. Yarışmanın bu yılki jürisinde Kopenhag Fotoğraf Festivali’nin yönetici müdürü Maja Dyrehauge Gregersen, All About Photo’nun kurucusu Sandrine Hermand-Grisel, LensCulture’un yaratıcı yönetmeni ve kurucu ortağı Laura Sackett ve fotoğrafçı ve yazar James Kerwin yer alıyor.
İnci Eviner Frieze Sculpture 2024’te
İnci Eviner, “Materials of Mind Theatre” isimli eseriyle 18 Eylül-27 Ekim arasında The Regent’s Park’ta düzenlenecek Frieze Sculpture’in 12. Edisyonu’nda yer alıyor. “Materials of Mind Theatre” hem sahne hem kaide görevi gören bir platform üzerine yerleştirilmiş 25 heykelden oluşuyor. Heykel ve performans sanatlarını bir araya getiren eser, “Under One Body” başlıklı canlı performanslara sahne oluyor.
Fatoş Üstek’in küratörlüğünde beş kıtadan 22 sanatçıyı ağırlayan Frieze Sculpture, bu yıl cesur ve deneysel yaklaşımlar içeriyor. Aynı zamanda eğlenceli karşılaşmalara, sosyal ve çevreye duyarlı temalara ve kamusal heykel kavramını genişleten kavramsal ve spiritüel uygulamalara da yer açıyor.