Geçtiğimiz hafta Bayburt Merkez’de Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi’nin temelleri atılırken, farklı kültürel kesimlerden kadınlar da bu törene eşlik etti. Merkez, kadınlar ve Bayburt için yeni bir yolculuk vaat ediyor.
Diğer bir taraftan, 6 Haziran’da kapılarını Gel Zaman Git Zaman sergisiyle açan Baksı Müzesi, kendi koleksiyonundan resim, heykel, video, enstalasyon, yazıresim, kilim, seramik ve desen olmak üzere farklı medyumlardaki eserlerden oluşan bir seçkiye yer veriyor ve beraberinde düzenlenen konuşma serisi ile özel bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. Kürasyon ve sanat yazarlığını Prof. Hüsamettin Koçan ve Ayça Okay’ın üstlendiği, 100 sanatçının yer aldığı serginin açılışını takiben, doğa, sanat ve kültürü bir araya getiren bir konuşma serisi gerçekleşti.
“Akarsu Üstüne Konuşmalar” serisi Çoruh Nehri’nde bir sal üzerinde gerçekleştirilirken, katılımcılarına doğa ve sanatı bir arada deneyimleme şansı sundu. Moderatörlüğünü Jülide Ateş’in yaptığı konuşmalarda, sosyolog, sanatçı, mimar ve akademisyenlerle sohbetler gerçekleştirildi. "Geçmiş Kime Ait", "Gelecek Nerede" ve "Karışık Zihinler için Öneriler" temaları ele alındı.
Konuşma serisinin ilk oturumunda sanatta hiyerarşi kavramı tartışıldı. Konuşmacılar arasında Doç. Dr. Ayşe Köksal, Nevzat Sayın, Doç. Dr. Nusret Polat ve Prof. Hüsamettin Koçan bulunuyordu. Geçmişin geleceği üreten birikimlerinden yararlanan adanmış kişilerin, geçmişi geleceğe taşıdığı; bunların da daha çok sanatçılar, bilim insanları ve düşünürler olduğu konusu vurgulandı.
İkinci oturumda ise "Gelecek Nerede" sorusuna yanıt arandı. Konuşmacılar arasında Burçak Bingöl, Evrim Altuğ, Doç. Dr. Fırat Arapoğlu ve Prof Hüsamettin Koçan olan oturumda; gelecek düşüncesinin şimdinin hemen yakınında başladığı ve aslında geleceğin, geçmiş olmaya mahkum olduğu belirtildi. Geleceğin, geleceği arayanların direncine paralel olarak, insan varlığının anlamlı bir uzantısı olduğu konusu değerlendirildi.
Üçüncü oturum ise “Karışık Zihinlere Öneriler” başlığını taşıyordu. Prof. Ferhat Özgür, Genco Gülan, Prof. Dr. Gülveli Kaya ve Nazlı Pektaş, farklı algılama ve değerlendirmeler konusunda net bir fikir birliğinin bulunmadığını tartıştı. Bu nedenle de, insanın gelecek üstüne yoğunlaşmasının çok doğal olduğunu belirtildi. Demokratik toplumların aynı görüşte olma beklentisinin özneyi yok sayma eğilimi içerdiği ifade edildi. Bunun “arada kalma” durumu yaratmasının son derece doğal olduğu üzerinde hemfikir kalındı.