Pedrosa, "Nereye giderseniz gidin, her zaman yabancılarla karşılaşırsınız... kendinizi nerede bulursanız bulun, her zaman derinlerde bir yabancısınızdır" dedi. Pedrosa, bu tezin "ırk, cinsellik ve zenginlik gibi konular tarafından koşullandırılan farklılıkları ve eşitsizlikleri" de ifade ettiğini sözlerine ekledi.
Pedrosa, kendi deneyimlerinin temaya yansıdığını hissettiğini söylüyor. "Yurtdışında yaşadım ve çok seyahat ettiğim için şanslıydım" diyen Brezilyalı küratör sözlerini "Güney Yarımküre'nin en yüksek rütbeli pasaportlarından birine sahip olmasına rağmen sık sık "üçüncü dünyalı yabancı" muamelesi gördüğünü vurgulayarak sürdürdü. En çarpıcı açıklamalarından birini "Ben de kendimi queer olarak tanımlıyorum, Bienal'in ilk açıkça ifade edilmiş queer küratörü benim" sözleriyle dile getirdi.
Bienal temasının özellikle Venedik'te daha fazla yankı bulduğunu da sözlerine ekledi. "Venedik bir zamanlar Akdeniz'deki en önemli ticaret merkeziydi. Bugün nüfusu 50.000; bu sayı yoğun sezonlarda, muazzam sayıdaki turistler nedeniyle 165.000'e ulaşabiliyor... ayrıcalıklı yabancılar." Aynı zamanda temanın "bir eylem çağrısı" olarak değerlendirilebileceğini sözlerine ekledi. "Zorla yerinden edilen insan sayısının 2022'de 108 milyonla en yüksek seviyeye ulaştığı ve 2023'te bu sayının artmasının beklendiği Avrupa'da bu tema kritik bir önem taşıyor."
Bienalin temelini oluşturan estetik unsur, "Stranieri Ovunque" ya da "Yabancılar Her Yerde" (bu ifade ilk olarak 2000'li yılların başında İtalya'da ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele eden Torinolu bir kolektifin adından geliyor) ifadesini işleyen bir dizi neon heykel yapan Paris merkezli kolektif Claire Fontaine'den geliyor. Claire Fontaine'in çeşitli heykelleri Arsenale sergi alanı (Venedik'teki eski tersaneler) çevresinde gösterilecek.
Pedrosa, yerli sanatçıların sergide güçlü bir "simgesel" varlığa sahip olacağını söyledi. Brezilya ve Peru sınırından gelen Mahku kolektifi, Giardini'deki Merkez Pavyonun cephesine anıtsal bir duvar resmi çizecek. Arsenale'de ise Yeni Zelanda'dan Mataaho kolektifi ilk odada büyük bir enstalasyon sunacak.
Aralarında Erica Rutherford; Isaac Chong Wai; Elyla; Violeta Quispe; Louis Fratino ve Dean Sameshima'nın da bulunduğu sanatçılar nucleo contemporaneo'lardan (çağdaş çekirdekler) birinde yer alacak. "Queer soyutlama "ya ayrılmış bir odada Çin doğumlu Evelyn Taocheng Wang'ın eserleri yer alacak.
Ayrıca Marco Scotini tarafından kurulan ve kuruluşun web sitesinde "tarih ve coğrafya üzerinden kırk yıllık toplumsal itaatsizliğe ilişkin bir kullanıcı rehberi" olarak tanımlanan İtaatsizlik Arşivi'ne ayrılmış özel bir bölüm de yer alacak.
Şilili dikiş kolektifi Bordadoras de Isla Negra'nın yanı sıra sanatçılar Dana Awartini, Frieda Toranzo-Jaeger, Liz Collins, Pacita Abad ve Yinka Shonibare'nin eserleriyle tekstile odaklanılacak. Bir bölüm de Susanne Wenger ve evlatlık oğlu Sangodare Gbadegesin Ajala'nın da aralarında bulunduğu "kan bağı olan sanatçılara" odaklanıyor. Bu bölümde ayrıca Lorna Selim ve Jewad Selim de yer alacak.
"Avrupa modernizmi 20. yüzyıl boyunca Avrupa'nın ötesine geniş bir şekilde yayıldı, genellikle sömürgecilikle iç içe geçti ve birçok Güney Yarımküre sanatçısı da onunla tanışmak için Avrupa'ya seyahat etti. Ancak modernizm Güney Yarımküre'de benimsendi, tüketildi ve yerel, yerli referanslarla diyalog içinde sürekli olarak radikal yeni şekiller ve formlar aldı," dedi Pedrosa bu yılın başlarında.
Nucleo Storico, portreler, soyutlama ve İtalyan diasporası olmak üzere üç bölüme ayrılacak ve her sanatçının bir eseri Merkez Pavyon ve Arsenale'ye yayılacak. Portreler bölümünde aralarında Selwyn Wilson, Cícero Dias, Yêdamaria, Laura Rodig, Rómulo Rozo, Inji Aflatoun, Grace Salome Kwami, Lee Quede ve Gerard Sekoto'nun da bulunduğu 112 sanatçı yer alacak.
"Abstraction" bölümünde Sandy Adsett, Fanny Sanín, Etel Adnan, Eduardo Terrazas ve Samia Halaby yer alacak. Yirminci yüzyılda dünya çapındaki İtalyan sanatsal diasporasına ayrılan bölümde Lidy Prati, Nenne Sanguineti Poggi, Gianni Bertini ve Lina Bo Bardi gibi sanatçılar yer alıyor.
Bienalin görev süresi dolan başkanı Roberto Cicutto, Venedik Bienali'nin siyasi boyutunun altını çizdi. 2022'deki son Bienal "son dört yılda yaşanan trajik olaylar göz önüne alındığında... [Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığı, Hamas saldırısı ve İsrail'in Gazze şeridine yönelik bombardımanının] trajik sonuçları karşısında kehanet niteliğindeydi." Bienal'in "dünyanın küratörlüğünü yapabilecek ayrıcalıklı bir bakış açısı" olduğunu da sözlerine ekledi. Cicutto'nun yerine sağ eğilimli yorumcu Pietrangelo Buttafuoco'nun geçmesi planlanıyor.