Melek Zeynep Bulut “Açık Yapıt” eseriyle Londra Tasarım Festivali’nde, Ali Kazma “Sentimental” (Duygusal) ve “Mürekkep Evi” isimli iki video yerleştirmesiyle Milano’daki Francesca Minini Sanat Galerisi’nde, Refik Anadol ise “Machine Hallucinations: Sphere” (Makine Halüsinasyonları: Küre) adlı yapay zekâ veri heykeliyle Las Vegas’taki Sphere’in dev LED ekranında yer alıyor.
Melek Zeynep Bulut’un Londra Tasarım Bienali’nde Public Award Ödülü kazanan eseri “Açık Yapıt”, 16-24 Eylül arasında Londra Tasarım Festivali’nin 20. Edisyonu’nda izleyiciyle buluştu. Sanatçı, “Bir dil ve bir manifesto sunuyor,” dediği eseriyle, “kapı” metaforu üzerinden sosyal hiyerarşi, sınırlar ve güç kavramlarının temsilini sorguluyor.
Ali Kazma’nın Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un iç dünyasının peşine düştüğü video çalışmalarının ilki “Mürekkep Evi”nde izleyiciyi yazarla ve beraberinde katmanlı bir zihnin mistik ve dünyevi yazarlık halleri, alışkanlıkları, takıntıları ve üretim sancılarının olduğu bir dünyayla baş başa bırakıyor. İkili video düzenleme olarak sunulan “Sentimental”deyse izleyiciyi bir diyalog ve bir yolculuk bekliyor.
1 Eylül itibarıyla sergilenmeye başlayan Refik Anadol’un “Machine Hallucinations: Sphere” eseri aynı zamanda Speher’de gerçekleştirilecek “Exosphere”(Ekzosfer) başlıklı sanat programının açılışını üstleniyor. Anadol eserinde, kamuya açık verileri ve makine öğrenmesi algoritmalarını kullanarak uzay, doğa ve kentten esinlenen büyük ölçekli animasyon soyutlamalar yaratıyor. Dört ay boyunca izlemede kalacak eser için sanatçı, Los Angeles Times’da yayımlanan haberde “her seferinde farklı hız, form, renk ve şekillerle oynayan üretken bir sanat” tanımını yapıyor.