Genç V&A’yi geliştiren ekip çocuklara müzeler hakkında ne düşündüklerini sorduğunda aldığı baskın yanıt şuydu: “sıkıcı”.
1 Temmuz’da açılan müze “dünyanın en neşeli müzesi” unvanıyla bu algıyı değiştirmeyi umuyor. Burası 14 yaş altı çocuklar için tasarlanmış, kendi türündeki ilk ücretsiz müze. Ayrıca müzelerin genç ziyaretçilerin değer verdiği yerler olabilmesi için yeni yeni fikirler geliştirildiğinin de müjdecisi.
Victoria ve Albert Müzesi’nin tasarım, vakıf ve kamusal programlar direktörü Philippa Simpson, The Art Newspaper’a “davranışları biçimlendirmekten çok etkinlikle biçimlenen” bir kurum yaratmak istediklerini belirtti.
“Burasının samimi, şaşırtıcı ve rahat, zorlayıcı, dost canlısı bir yer olması gerekiyordu,” diyor Simpson, “yani başka bir yerde yaşayamayacağınız bir deneyim.”
Genç V&A daha önce Çocukluk Müzesi’ydi. Burası 2019’da AOC Mimarlık’ın öncülük ettiği, üç yıl sürecek 13 milyon pound’luk bir yeniden yapılanma için kapatılmıştı. Müze, Birleşik Krallık, Avrupa ve ABD’deki, California Bay Area Discovery Müzesi ve Halifax’taki Eureka! gibi örnekleri inceledi. Daha sonra da yeni tasarım ve sergiyi biçimlendirmek için 22 bin çocuk, ebeveynler, bakım verenler, eğitimciler ve SEND (Special Educational Needs and Disabilities [Özel Eğitim Gereksinimleri ve Engellilik]) uzmanlarıyla bir istişare süreci başladı.
Genç V&A direktörü, Helen Charman, müzelerin “çocuklar için değil, çocuklarla tasarım” alanında daha geniş çaplı bir değişimin gerçekleşmeye başladığına inanıyor. Genç V&A’de, standart uygulama olan, sürecin sonunda tepeden inme eğitici programlar geliştirmek yerine, küratör ve eğitim ekiplerinin müze objelerinin seçimini ve izleyicilerin bunları nasıl deneyimleyebileceğini eşzamanlı düşünerek işbirliği yapmaları, bu değişimlerden birini temsil ediyor. Charman “alışılmış müze pratiğinin görme yoluyla öğrenmeye bağlı” olduğunu belirtiyor.
“Ama çocuklarla [bunun] deneysel, duyulara dayanan bir öğrenme süreci olduğunu biliyoruz,” diyor Chapman. “Bu, standart müze uygulamasında büyük bir değişimdi: Neden duyusal öğrenmeyi de müze stratejilerine dahil etmeye başlamıyoruz?”
Yeni galeri üç farklı yaş grubuna göre üç mekâna bölündü: “Oyun” alanı müze bahçelerine bakan açık bir alan. Yürümeye yeni başlayan çocuklar göz önüne alınarak tasarlanan duyusal odaklı bu “mini-müze”, koleksiyondaki nesnelerin dokunma duyusuyla ilgili niteliklerine odaklanıyor. “Hayal Et” bölümünde ziyaretçileri Genç V&A’in en büyük işi bekliyor: Bir 18. yüzyıl İtalyan kukla tiyatrosu. Bu aynı zamanda çocuklar tarafından ve çocuklar için performans sergilenebilecek bir sahne. Daha büyük çocuklara yönelik “Tasarım” bölümü, aktif katılımlı etkinliklerle yaratıcı düşünmeyi geliştirmeyi hedefliyor, burada genç insanların önemli buluşları sergileniyor. Ayrıca belli başlı eserler de burada görülebiliyor; Rachel Whiteread’in, müzenin bebek evi koleksiyonuyla diyalog içerisinde yarattığı, 100 bebek evinden oluşan, baş döndürücü işi “Place (Village)” [Mekân (Köy)] burada sergilenenler arasında.
Müzenin üç yeni galerisini dolaşan ziyaretçileri mimarlıkla ilgili parçalar, interaktif sergiler ve koleksiyondaki optik illüzyon oyuncaklarından esinlenen kaleydoskopik bir merdiven ile fotoğrafçı Rehan Jamil’in müze civarındaki Mile End Community Project’ten genç insanlarla birlikte yarattığı yeni bir portre sergisinin de dahil olduğu, çocuklarla birlikte hazırlanan eserler bekliyor.
Müzede bir barınak yapım alanı, fizik ve mühendislik ilkelerinin sergilendiği dev bir bilye yolu ve bir otoportre istasyonu da yer alıyor. “Hepsi bir amaç doğrultusunda gerçekleştirildi,” diyor Simpson. “Egolarımızı, peşin hükümlerimizi bir yana bırakıp yeni kuşağa, onlara gerçekten anlam ifade edecek bir şey vermek istedik,” diye ekliyor. “İzleyicinizin zekâsına güvenmeniz gerektiğine güçlü biçimde inananlardanım – özellikle de genç izleyicilerinizin zekâsına. Ziyaretçilerimize verdiğimiz değeri gösterebileceğimiz bir şey yaratmak istedik.”
100 yıllık tarih
2021’de, 14 yaşın altındaki çocuklar İngiltere nüfusunun neredeyse yüzde 18'ini oluşturuyordu. Yalnızca Londra'da 1,68 milyondan fazla çocuk yaşıyor. Buna rağmen, çocukların ihtiyaçlarına ve ilgilerine uygun müzelerin eksikliği hissediliyor. Genç V&A’in çocuk müzesi olarak kendi tarihi 1920’lere kadar uzanıyor, 1872’de kurulan orijinal müze, bir çocuk bölümü eklenerek yeniden düzenlendi. V&A’in gündem belirleyen eski direktörü Sir Roy Strong, 1974’te burayı özellikle çocukluğa odaklı bir müze olarak yeniden tanımladı. Müze, Birleşik Krallık’ın en büyük çocukluk eşyaları koleksiyonu olan Ulusal Çocukluk Koleksiyonu’nun evi haline geldi.
Eski Çocuk Müzesi yalnızca Ulusal Çocukluk Koleksiyonu’ndan seçilen eserleri sergilerken, Genç V&A, ana müzenin 2,8 milyon işi kapsayan koleksiyonundaki sanat, tasarım ve performans eserleri arasından seçmeler sunacak. Bu, ulusal sanat eserleri koleksiyonu sergileyen, çocuklara yönelik ilk müze olarak örnek teşkil edecek. Şimdiye kadar, mevcut çocuk müzeleri genellikle sadece birkaç nesneyi sergilemiş, etkileşimli ve katılımcı sergileri tercih etmişti.
“Bir koleksiyonu bizim kullandığımız ölçüde kullanan başka yer bulamadık,” diyor Genç V&A'in başküratörü Alex Newson. “Küratörlüğü yapılmış bir koleksiyonu sergilemek ve bunu deneyimin merkezine koymak önemliydi,” diye devam ediyor sözlerine. “Bir müzede bulunma hissini kaybetmek istemedik. Aileler bunun bir oyun merkezi gibi olmasını istemediler. Buranın bir müzenin dili ve etkisine sahip olmasını istediler.”
Ancak bir çocuk müzesinde kendine has nesnelerin sergilenmesi, yine kendine has bir dizi zorluk ortaya çıkarıyor. Bu zorluklar Star Wars karakteri Jabba the Hutt’ı merkezine alan bir sergi için çevreye zararlı olmayan oyun jölesi oluşturmaktan, orijinal Mr. Potato Head’i sergilemek için gerçekçi bir patatesin nasıl yapılacağını bulmaya kadar gidebiliyor. Diğer nesneler genç ziyaretçilere daha cazip gelecek şekilde kurulmuş: Harry Potter’ın süpürgesi uçuyor gibi görünüyor, Jenga gibi oyunlar da, oyunun tam ortasında bırakılmış gibi sunuluyor. Ancak bazı nesneler standart camlar arkasında veya vitrinlerde sergileniyor. Newson şöyle diyor: “Onları gelecek nesiller için korumak zorundayız. Ancak aynı zamanda, daha genç izleyicilerimizin bu nesneleri dokunarak veya ağızlarına koyarak deneyimlemek istediklerinin farkındayız – bu, dünyayı keşfetmek ve öğrenmek için içgüdüsel olarak yaptıkları bir şey.”
Bu yaklaşım, özellikle tasarım, uygulamalı sanatlar ve performans alanında, genel müze pratiklerine uygun görünüyor. “Elimizde sadece bir tıpkıbasım olan işlerin bulunmaması önemliydi,” diyor Alex Newson. Kalıcı sergilerin yanı sıra Genç V&A, yıllık süreli bir sergi de düzenleyecek. Japan: Myths to Manga [Japonya: Efsanelerden Mangaya] adını taşıyan ilk sergi ekim ayında açılacak ve Japon folkloru ile efsanelerinin çocukluğu nasıl andığını keşfedecek.
Victoria ve Albert Müzesi tarafından çocukların kültürel nesneler ve sanatla karşılaşırken koşabilecekleri, saklanabilecekleri, inşa edebilecekleri, oyun oynayabilecekleri ayrı, ücretsiz bir müzenin sağlanması, özellikle hayat pahalılığının neden olduğu kriz sırasında Birleşik Krallık’taki maddi sıkıntı çeken birçok müze ve kültürel miras alanı, ziyaretçilerden giriş ücreti almaya başlamışken, memnuniyetle karşılanıyor.
Genç V&A, mevcut kabul gören müzelerin, çocuklar için daha kapsayıcı ve erişilebilir hale getirmek üzere sergilerini nasıl adapte edebileceklerine dair bir model de sunabilir – şimdi ve gelecekte. Cathy Simpson şöyle diyor: “Müze personelinin çocukların bize ne söylediğini, bir müzede gerçekten ne istediklerini, onlar için neyin önemli olduğunu, nelerden keyif aldıklarını, neyin onları endişelendirdiğini ve ne umduklarını daha yakından dinlemesini umuyorum. Müzeler kontrolü biraz elden bırakmalı. Çocuklar ve yetişkinler için mükemmellik, doğallık kadar önemli değil.”