Kuzey İtalya'da göz alıcı bir kasaba olan Salò, ülkenin ilk faşizm müzesi olarak öngörülen kuruluşu açmaya hazırlanıyor. Küratörler, propaganda posterlerini, eski fotoğrafları ve faşist diktatör Benito Mussolini'nin büstlerini bir araya getiren sergi salonlarının İtalyan tarihinin tartışmalı bir dönemine ışık tutacağını söylüyor. Yerel anti-faşist dernekler, Mussolini'nin mirasına hayran bir kişinin, müzeye verdiği desteği kınıyor ve bu kurumun faşizme özlem duyanlar için bir hac yeri olabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Kuruluş, Mussolini'nin Eylül 1943'ten başlayarak 18 ay boyunca Salò'dan yönettiği kukla devlete atıfta bulunarak İtalyan Sosyal Cumhuriyeti Müzesi (RSI) adını taşıyacaktır. Bu dönemde binlerce Yahudi, Nazi destekli faşist güçler tarafından sınır dışı edilmişti. Almanlar ve rakip partizanların kanlı bir iç savaşa girdiği bu dönemde haydut gibi davranan milisler sokaklarda kanuna ve düzene meydan okuyorlardı. Sonunda Mussolini, İsviçre sınırından kaçmaya çalışırken tutuklandı ve de Nisan 1945'te partizanlar tarafından idam edildi. Mezarı küçük bir İtalyan kasabası olan Predappio'da bulunuyor. Her yıl otobüsler dolusu neo-faşist kabrini ziyaret etmek üzere bu kasabaya gidiyor.
Müzenin odaları, İtalya'nın Naziler tarafından acımasızca işgaline ve bu işgale karşı koymaya çalışan yeraltı direniş hareketinin birçok yönüne odaklanacak. The Art Newspaper tarafından izlenen bir proje sunumuna göre, orijinal basın kupürleri, fotoğraflar, mektuplar ve faşist hatıralar, İtalyan Sosyal Cumhuriyeti marşından ses klipleri ve Mussolini'nin Milano’da 1944 Aralık ayında Teatro Lirico’da yapmış olduğu ünlü veda konuşmasının videoları eşliğinde sergilenecek. Ziyaretçiler ayrıca İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'nin interaktif bir haritasını görebilecek ve yeniden inşa edilmiş bir bomba sığınağına girme fırsatı bulacak.
Müze, mevcut Salò Müzesi'nin (MuSa) yaklaşık 220 m2'lik katını kaplayacak. 100.000 Euro'su Lombardiya yerel yönetiminden, 30.000 Euro'su Salò belediyesinden ve geri kalanı da isimleri resmi olarak açıklanmayan özel sponsorlardan olmak üzere, bu projeye 235.000 Euroluk bir bütçe tahsis edildi. Küratörlüğünü Roberto Chiarini, Elena Pala ve Giuseppe Parlato'nun yaptığı yeni mekânın açılışının 2023 sonbaharında yapılması planlanıyor.
Müzenin küratörleri, İtalyan okullarında faşizm tarihi yeterince öğretilmediği için Salò müzesinin kurulmasının bir gereklilik olduğunu iddia ediyorlar. Ayrıca İtalya'nın, ulusal birliğin baltalanması korkusuyla İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Nürnberg tipi bir yargılama süreci yaşamadığı da bilinmekte. O kadar dengeli davranılmış ki RSI Kültür Bakanı Giorgio Almirante'nin İtalyan Sosyal Hareketi'ni, başka bir deyişle, neo-faşist partiyi kurmasına izin verilebildi ve böylelikle faşistlerin savaş sonrası yönetimlerde rol oynamalarına imkân tanındı. Kütatörler arasında yer alan Giuseppe Parlato, muhafazakarların İtalya'nın otoriter geçmişiyle hesaplaşmakta zorlandığını belirtiyor ve “Savaştan sonra faşizm çok kötülendi, hakkında konuşulması bile söz konusu değildi,” diye ekliyor.
Neo-faşizm ve mevcut hükümet
Ekim 2022'de Fratelli d'Italia partisinin lideri Giorgia Meloni, İtalya Başbakanı seçildi. Partisi MSI'ın soyundan geliyor. Giorgia Meloni, her ne kadar kendisini ülkenin faşist tarihinden uzaklaştırmaya çalışmış olsa da, partisinde neo-faşist geçmişe sahip müttefiklerini hükümetindeki yüksek görünürlüğü olan konumlara atamaktan çekinmedi. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde evinde Mussolini'nin büstleriyle görüntülenen Ignazio La Russa, Senato başkanlığına seçildi.
RSI araştırma merkezinin başkanı olan Roberto Chiarini ise, "Faşizm, toplumda bugün bile hala hissedilen bir kırılma hattı yarattı" diyor. Bu kutuplaşmayı örneklemek için eski komünist Fausto Bertinotti’nin söylediğini gündeme getiriyor. Ona göre, yakın zamanda Giorgia Meloni bir "deşmeyi" gerçekleştirdi. MuSa'nın yöneticisi Lisa Cervigni, faşizm tarihini dengeli bir şekilde keşfetmenin gerekli olduğuna inanıyor. "Faşist dönemi ne şeytanlaştırmak ne de savunmak istiyoruz" diyor.
Bu, İtalya'daki ilk faşizm müzesi projesi değil. Mussolini'nin gömüldüğü Emilia-Romagna'daki Predappio kasabası ve Roma kenti, 2020'de müze planlarını askıya almış ve İtalyan başkentinin belediye başkanı o dönem “Roma anti-faşist bir şehirdir” diyerek konuya nokta koymuştu. MuSa daha önce İtalyan Sosyal Cumhuriyeti üzerine küçük bir kalıcı bölüme ev sahipliği yaptı ve faşizm üzerine geçici sergiler düzenledi. "Duce Kültü" başlıklı 2016 tarihli sergide, Mussolini'nin propaganda yoluyla yüceltilmesi irdelenmişti. Bu sergi yüzünden, müze dışarıda toplanan faşizm karşıtlarının yoğun protestolarına sahne olmuştu.
Faşizme adanan tüm müze projeleri bugüne dek İtalya'da infial yarattı. Bu nedenle, Ulusal İtalyan Partizanlar Birliği (ANPI) ve anti-faşist yardım kuruluşu Brigate Fiamme Verdi'nin (Yeşil Alev Tugayları) temsilcileri, Salò'da projelendirilen müzenin Nazilerin Salò Cumhuriyeti'ndeki etkisini yeterince vurgulamaması nedeniyle müzenin faşist bir hac mecrasına dönüşebileceği konusunda uyarıda bulundular.
Brescia'daki ANPI şubesinin başkanı Lucio Pedroni, örgütünün Salò'da müze kurulmasına “karşı olmadığına” dikkat çekiyor. Ancak müzenin içeriğinde faşist vahşetlere daha fazla önem verilmesi gerektiğine inanıyor ve o dönem Salo Cumhuriyeti’nin gündelik yaşamı tasvir edilirken “gülünç" ve "sıradan" boyuta vurgu verilmesini, çocuk oyuncakları ve çocuk kıyafetlerini içeren anlatımların sergilerde ön planda tutulması gerektiğini düşünüyor. Ona göre bazı nesneler faşistlerden temin edilebilir ve bu kişiler arasında Marco Bonometti olabilir.
İtalyan gazetelerinin sık sık Mussolini hayranı olarak tanımladığı güçlü bir iş adamı olan Marco Bonometti'nin aynı zamanda müzenin maddi destekleyicileri arasında olduğu iddia ediliyor. Il Fatto Quotidiano gazetesine göre Marco Bonometti, Confindustria sanayiciler odasının Lombardiya şubesinin eski başkanı ve Mussolini'nin Brescia'daki ölüm yıl dönümlerinde yapılan ayinlere düzenli olarak katılan biri. Aynı zamanda kendisi MuSa'nın bulunduğu binanın sahibi olan Opera Pia Carità Laicale vakfının başkan yardımcısı.
The Art Newspaper'ın eline geçen bir hazırlık kataloğunda, sergilerin menşei için "Özel - RSI Araştırma Merkezi” deniyor, ancak ödünç verenlerin isimleri açıkça verilmiyor. Elena Pala, "nesnelerin ve belgelerin %90'ının" eski koleksiyonculardan "geldiğini" iddia ediyor, ancak sahiplerinin “nostaljik kişiler” olarak adlandırılmasını reddediyor. Giuseppe Parlato'ya göre, bağışçılar ve eser ödünç verenler ileri sürülecek herhangi siyasi bir perspektif konusunda talepte bulunmadıklarından, eserlerin menşei hiçbir zaman tartışma konusu olmamıştır.
Lisa Cervigni, Marco Bonometti'nin yeni müzenin finansmanına katılıp katılmadığını doğrulamak istemedi. Ancak MuSa'nın yönetim kurulunda yer alan ve aynı zamanda ANPI üyesi olan Gianpaolo Comini, Marco Bonometti'nin müzenin tek özel fon sağlayıcısı olduğunu iddia etmekte. Kendisini MuSa'ya "cömert bir bağışçı" olarak tanımlayan Comini, Bonometti'nin müzenin kurulmasıyla iki nedenden dolayı ilgilendiğini söylüyor: katılımı artırabileceği ve de faşist döneme "sempati duyduğu" için. Marco Bonometti, bu konulardaki yorum taleplerimize yanıt vermedi. Lisa Cervigni, tartışmalara rağmen Salò'daki Mussolini Müzesi gibi bir kuruluşa gerek duyulduğuna inandığını söylüyor. "Bunu tarihin bu dönemi hakkında çok az şey bilen nesillere borçluyuz" diye bitiriyor sözlerini.